olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
22 Ekim, 2024, Salı
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
Ufuklar

‘Hilvan benim her şeyim’

‘Hilvan benim her şeyim’
Hilvan Belediye Başkanı Aslan Ali Bayık, “Hilvan benim her şeyimdir. Hilvan için ne yapsam azdır.” dedi.

Röportaj: Hasan Ray-Bilal Bebe
Şanlıurfa Olay gazetesi Haber Müdürü Hasan Ray ile Gazeteci Yazar Bilal Bebe’nin hazırladığı ‘Biz Bize Köşesi’nin bu haftaki ve ilk konuğu Hilvan Belediye Başkanı Aslan Ali Bayık oldu. Hilvan Belediyesi başkanlık makamında biz bize ekibine Hilvan’ı anlatan Başkan Aslan Ali Bayık, “Hilvan benim her şeyim” diyerek Hilvan hakkındaki samimi duygularını,  yaptıkları ve yapacakları çalışmaları anlattı.
Sayın Başkanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz; Aslan Ali Bayık Kimdir?
1961 Yılında Hilvan'ın Kepirhisar Köyü'nde doğdum. İlkokulu Kepirhisar'da okuduktan sonra orta ve lise öğrenimini Şanlıurfa'da tamamladım. 1984 ile 1988 yılları arasında Hilvan Belediyesi’nde memurluk hayatına başladım. Belediyecilik hayatıma 1988 yılında Hilvan Belediyesi’nde başladım. Ardından Şanlıurfa Belediyesi’ne geçerek çeşitli birimlerde idareci olarak çalışma hayatını sürdürdüm. 25 yıl boyunca belediyecilik yaptım; bu süre zarfında memurluk, şeflik ve müdürlük gibi görevlerde bulundum.
Edindiğim belediyecilik tecrübelerini hayata geçirmek ve ilçeme hizmet etmek amacıyla 2004 yılında siyasete atıldım. AK Parti'den belediye başkan adayı oldum. Ancak çok az bir farkla seçimi kaybettim. 2009 seçimlerinde yeniden aday oldum. Saadet Partisi'nden girdiğim seçimi kazandım. Cenabı hak bu kutsal görevi bize layık gördü. Hilvan 1926 yılında ilçe olmasına rağmen birçok sorunla boğuşan bir ilçeydi. Biz bu sorunların çözümü için gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz.
Hilvanlıların dört gözle beklediği iki şey var: birincisi çevre yolu, ikincisi ise sulama alanında bir çalışmanın olması. Bu konuyla ilgili herhangi bir çalışma ve çabanız var mı?
Şu anda haritada 50 metrelik yeni bir çevre yolu var.  Bu karayolları tarafından üç sene önce bize bildirildi. Bu yol karayolları tarafından yapılacak. GAP Havaalanının oradan Üçüzler Köyü’nün arka tarafından Korçık Mahallesi’nden Diyarbakır yoluna bağlanacak. Bu çevre yolu ile Şanlıurfa’dan gelenler şehir merkezine girmeden yollarına devam edecek. Normal şartlarda yasa gereği 15 metre ve üstü, büyük yollar Büyükşehir Belediyesi’nin hizmet alanına giriyor. Ancak biz yine de bu işin takipçisiyiz.
Bu denli büyük yollar sizin görev alanınızda değil; ancak bu yörenin belediye başkanısınız. Bu yüzden baskı kuruyor musunuz; bu baskıyı kime karşı uyguluyorsunuz?
Bu baskımız Karayolları Bölge Müdürlüğünedir. En son GAPTEM’de bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda karayolları bölge müdürleri ve hemen hemen bütün vekillerimiz de bulunuyordu. Orada da dile getirdim. ‘Burası toplaşma bölgesi. Vatandaştan yüzde 5, yüzde 7 kesinti yapılıyor. Devlet 50 metre çevre yolu istimlak konusunda sıkıntı yaşıyorsa bu vatandaştan kesilen yüzdeliğin içine girsin.  Girsin ki devlet para ödemeden hızlı bir biçimde yolu yapsın’ dedim. Bundan sonra Ankara’da Tarım Bakanımız Faruk beyin danışmanına çevre yolu ile ilgili dosyayı teslim ettim. Bu önemli bir konudur. Çevre yolunun yapılması kent trafiğinin rahatlaması ve trafik kazalarının azalması demektir.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Nihat Çiftçi, en son geldiğinde imar içinde kalan 15 metre çevre yollarının yapımı için söz verdi. Örneğin; Urfa’dan gelip Salunca Mahallesi’ne gideceksiniz, şehir içine girmeden oraya gidebileceksiniz. Bunlar Diyarbakır yoluna bağlanacak. Şehir trafiğine takılmadan geldikleri yöne doğru gidebilecekler. Bu kent merkezindeki trafiğe nefes aldıracak. Kırsala gidenler şehirde işi yoksa trafiğe takılmadan evine gidecek.
Hilvan, Siverek ve Viranşehir sulama konusunda özellikle milletvekilimiz Mehmet Akyürek, bu işin takipçisi. Bu konu dikkatimi çekti. Tarım Bakanımız Faruk Çelik, sulama işlerini DSİ’den alıp Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesine kattı. Buradaki amaç; hem sulamada hem de toplulaşmada daha hızlı çalışmak ve işin daha sıkı takip edilmesidir. Biz şu anda vatandaşlarımıza diyoruz ki 2018 yılının sonunda Hilvan’da 200 bin metrekare tarımsal sulama faaliyete geçecektir. Bunu çeşitli slogan ve projelerle vekillerimize ve bakanlığımıza sunuyoruz. 
En son sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Urfa’ya geldiği tarihte, bize ‘sloganınız nedir?’ diye sordular. Biz de ‘Su akar Hilvan bakar’’ deyince ‘hoş geldiniz’ falan yazalım dediler. Olmaz ‘Mutlaka su kelimesi geçecek bizim sloganımızda’ dedim.  Çünkü yıllardan beri bizim arazilerimiz cüzi paralarla istimlak edildi. Hem de en verimli arazilerimiz böyle gitti. Geriye kalan kuru arazilerimize de su gelmedi. “Hilvan bu konuda çok perişan!’’ bunu her yerde her toplantıda dile getiriyorum.
Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Türkiye’nin en çok çalışan ikinci belediye başkanı seçildi. Nihat Çiftçi’yi nasıl buluyorsunuz ve Hilvan’a yansıması nasıl oluyor?
Seçimden önce büyükşehir yasasıyla büyükşehirden ödeneklerin çok olacağını biliyorduk. Şuanda Türkiye’de büyükşehir belediyeleri arasında en az gelir alan 5 belediyeden biriyiz. Dolayısıyla Büyükşehir’e gelen para miktarı da az. Nihat Başkanı 8 yıldır tanıyorum. Benim de onun da ikinci dönemi. Başkanımız başarılı bir başkandır. Hilvan için de sağ olsun elinden gelen çabayı gösteriyor. 
Örneğin; TMO ofisi yıllardır Hilvan’ın orta kısmında silo olarak kullanılıyor. TMO silolarının olduğu alan 30 bin metrekarelik bir alan. Büyükşehir ile beraber buranın alımı yaptık. Burada 5 bin metrekare belediye hizmet binası olarak ayırıldı. Bu alanda büyük bir cami 5 bin metre Büyükşehir Kültür merkezi geri kalan da yeşil alan olacak. Bu bizim için onur verici bir durumdur. TMO ofisi ise Hilvan-Siverek arasına taşınıyor.
Hilvan Belediyesi hizmet binasının yetersiz kaldığını biliyorduk ve her geldiğimizde de bunu görüyor ve şahit oluyoruz. Yeni bir bina yapılacak mı?
Yeni hizmet binasının yerini şöyle açıklayayım; 5 bin metrekarelik bir yer ayırdık. Fakat yeni yer olarak bizim belediye parkının hemen yanında 4 katlı Kızılay binası var. Sayın valimiz burayı bize uygun gördü. Maliye Bakanlığımız da bize yazıyı gönderdi. Bu binayı iki yıllığına Hilvan Belediyesi’ne tahsis ettiler. Yakın zamanda oranın tadilatına başlıyoruz. Oraya taşındıktan sonra burayı yıkacağız. Benim Hilvan halkına sözüm var. Burası meydan olacak. Gelecek sene buraya geldiğinizde meydanda oturacaksınız.
Hilvan tarımın yanında hayvancılığın da yoğun olarak yapıldığı bir ilçedir. Belediye olarak buna paralel ne gibi hizmetler yaptınız?
Hayvancılık yapan vatandaşlarımız için Kepirhisar Mahallesi yolunda hayvan pazarımızı 2010 yılında 7 bin metrekare üzerine kurduk. Hayvan ticaretini yapanlar burada daha rahat koşullarda çalışıyorlar. Tarıma yönelik ise şöyle söyleyeyim; Hilvan’da 850 bin dönüm ekilebilir tarım arazisi var. Üretilen ürün de buna bağlı olarak oldukça fazla. Çiftçinin bu ürünlerini pazarlama konusunda mağdur olmaması adına Hilvan-Siverek yoluna buğday pazarımızı kurduk. Buğday pazarını 18 bin metrekare üzerinde 26 işyeri olarak kurduk. 
Hilvan’da spor, kültürel ve sosyal alanlarda ne gibi çalışmalar yaptınız?
Spor alanında Hilvan Sporumuz var. Kickboks takımımız var. Bu kickboks takımımızın bütün ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Her mahallede birer halı sahamız var. Burada hocalarımız var ve çocuk takımlarını kurup sportif faaliyetler yürütüyorlar. Çocuklarımız bu yolla kötü alışkanlıklardan uzaklaşıp ve sağlıklı hem de ahlaklı birer birey olarak yetişiyor. Mesleki olarak kadın kültür merkezimiz var. Burada kadınlarımız meslek öğreniyorlar. Bu kurslara gelen kadınlarımız çocuklarını bizim ücretsiz çocuk kreşine bırakıyor. 
Hilvan’ın altyapı ve üst yapı çalışmaları ne durumdadır; çalışmalarınızı biraz anlatır mısınız?
Doğu ve Güneydoğu illerinde altyapı çalışmaları kolay kolay bitmez. Biz Hilvan olarak altyapıdaki çalışmalarımızı yüzde 95 tamamladık. Kalan yüzde 5 ise yeni yapılaşmanın olduğu alanlardan oluşuyor. Burada yeni yapılaşmadan dolayı bir kereden bunu bitirmek zor.  Şu anda belediye hizmetlerinin en fazla yapıldığı ilçe Hilvan’dır. En temel sorun içme suyu şebekesiydi; bunu biz tamamladık. Eğer biz bunu tamamlamasaydık ŞUSKİ bugün daha zor durumda olurdu. 
Biz içme suyunu şu an Hoşin Köyü’nden buraya kadar getirdik. İçme suyu tepeden tırnağa komple değiştirdik. Gelen suyumuz depoya geldikten sonra klorlandıktan sonra vatandaşlara ulaştırılıyor. Bunun yanında üst yapıda parke taşlarını yapıyoruz. Tabi bunlar birden bitecek çalışmalar değildir. Yeni yapılaşmaya bağlı olarak bu çalışmalar yapılıyor. Şu ana  kadar 585 bin 801 metrekareye kadar parke taşı döşedik. Öncelik acil gerekli yerlerde yapıyoruz. 
Hilvan’da yaşanan elektrik kesintileri vatandaşı ve belediye hizmetlerini nasıl etkiliyor?
Hilvan’da elektrik sorunu var. Bu anlamda DEDAŞ’tan hiç memnun değilim. Vatandaşlar buraya yanıma geliyor. Buzdolapları, televizyonlar yanıyor. Sanayide elektrik kesildiğinde esnaf perişan oluyor. Yaz aylarında kesilen elektrikten dolayı çiftçilerimiz çok mağdur. Ekinlerinin verimleri düşüyor. Bu anlamda biz Hilvan olarak DEDAŞ’tan çok şikayetçiyiz. Bu sorunu bütün toplantılarda dile getiriyoruz ve çözümü için çabalıyoruz.
Sayın Başkan Siz Hilvan’da doğup burada büyüyen ve şu anda burada hizmet veriyorsunuz; sizin için Hilvan ne ifade ediyor?
Hilvan benim her şeyim. Özellikle 2009 yılında Saadet Partisi’nden seçildiğim zaman ki biliyorsunuz; Ak Parti kurulduğundan beri Saadet Partisinin tabanı kalmadı. 2004 yılında Saadet Partisi’nin adayı burada 64 oy aldı ama 2009 yılında seçimi kazandık. Burada güçlü aşiretler ve BDP etkisi vardı. Ama buna rağmen benim ve ekibimin kazanması benim için onur vericidir. Bu yüzden Hilvan için ne yapsam azdır.
Hilvan eğitim ve sağlıkta ne durumda; doktor sayısı ve derslik sayısı yeterli mi?
Bu konuya iyi ki değindiniz; Hilvan’da şu anda TEOG sınavında üçüncü geldik. Urfa genelinde Karaköprü 1. Haliliye 2. Biz de üçüncü geldik. Bu bizim için onur verici bir durumdur. Bu konuda Milli Eğitim Müdürü ve ekibine de teşekkür ediyorum. Urfa’da üçüncü gelmek çok güzel bir durum. Sağlık konusunda atak sayımız yeterli. Ancak doktor sayımız az. Kadın Doğum Doktorumuz mecburi hizmet bittiği için gitti. Dahiliye bölümünde 2 doktor çocuk hastalıklarında da 1 doktorumuz var. Doğum, anestezi, genel cerrahi doktorumuz yok. Bu durumun düzeltilmesi gerekiyor.
Sayın Başkan isterseniz biraz da siyaseti konuşalım. 15 Temmuz akşamı neredeydiniz; ilk tepkiniz ne oldu?
İlk tepkimiz şok olduk. Çünkü 1980 darbesinden bu yana darbe görmedik. Üzerinden tam 36 yıl geçti. Arada oldu bazıları ancak ilk defa böyle kanlı bir darbe yapıldı. Böyle bir şeyi hiç beklemiyorduk. Önce dediler ki tanklar köprülere doğru gidiyor. Biz herhalde terör durumu vardır dedik. Sonra bir darbe girişimi olduğunu anladık. Hemen çoluk çocuk demeden meydanlara indik. Belediye hoparlöründen vatandaşlarımıza haber verdik. Mesajlarla vatandaşlara haber vermeye başladık. Meydanlar dolmaya başladı.
Belediye hoparlöründen halka seslenerek vatandaşlarımızı ülkeye sahip çıkmaya davet ettik. Meydanlar dolmaya başladı.  Sonra uyarılar geldi; sala sesiyle belediye hoparlörünün sesi birbirine karıştığı için tam olarak anlaşılmadı. Daha sonra Parti binasının balkonundan halka seslendim. Yanımda çoluk çocuğumu da alarak o balkona çıktım. ‘Köylere haber verin telefon mesaj nasıl ulaşırsanız ulaşın. Meydanları tutun’ dedik. Özellikle sala sesi vatandaşı meydana indirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın darbeyi önlemede büyük katkısı oldu. Yaşlısıyla köylüsüyle çocuğu ve genciyle herkes Hilvan’da meydanlara indi.
Darbe gecesi Hilvan’da askeriyede bir hareketlilik gördünüz mü; herhangi bir müdahale oldu mu?
Askeriyede tabi ki kıpırdanma vardı. Bizim eve kadar barikat kurdular. Asker sabaha kadar o barikatlarını kaldırmadı. Ama daha sonra barikatlar toplandı. Daha sonra bölük komutanı beni aradı; “bizim herhangi bir art niyetimiz yok. Biz bu barikatları kendi güvenliğimizi sağlamak adına kurduk.” dedi. Ben de bunu hoparlörden vatandaşlara duyurdum. Askeriye ve emniyet bizimle beraber ve hepimiz biriz. 
Siz bir Ak Partili olarak Başkanlık sistemine nasıl bakıyorsunuz?
Biz başkanlık sistemi konusunda geç kalmışız. Mesela Amerika’ya bakıyoruz 45. Başkan diyorlar. Biz Türkiye olarak meclisin kurulmasından bu yana 65. Hükümetten bahsediyoruz. En basitinden buradan bakmak lazım; Sık sık hükümetlerin istifa etmesi ve boşluğun oluşması birinci sıkıntıyı buradan görüyorum. Beş yıllığına bir başkan seçilecek, halk oyunu verecek. Bütün sorumluluk başkan ve ekibindedir. Gelecek seçimde başarısız olduğu zaman o başkan seçilmeyecek ve yerine başka bir başkan seçilecektir. 
7 Haziran seçimlerini hatırlayın; tek başına bir hükümet çıkmayınca 1 Kasım’da tekrar seçime gidildi. Acaba bir seçimin devlete ne kadar zararı var? düşünebiliyor musunuz? Ya da seçim denildiği zaman işverenler elini işten çekiyor ve gelecek hükümeti bekliyor. Ama başkanlık seçimi olduğunda bu korku ortadan kalkacak. İki yılda bir seçim olduğunda en basitinden iş adamları bile rahatsız oluyor. Kimse bu yüzden önünü göremiyor. Dünyada en çok koalisyon kuran birinci ülke İtalya, ikincisi Türkiye ve en son İtalya yüzde 40 oy alan iktidar olacak diye karar aldı.
Bazı medya organlarının başkanlığın diktatörlükle eşit olduğu yönünde eleştirileri var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben ona katılmıyorum ve yanlış buluyorum. Şu anda Cumhurbaşkanının yetkileri zaten var. O zaman meclisten onaylanmayan kararlar çıkmayacak. Bu başkanlık sistemi şarttır. Bu konuda geç kalmışız; bakın rahmetli Menderes söyledi yapamadı. Rahmetli Özal söyledi yapamadı. Bu Sayın Recep Tayip Erdoğan’a kısmet oldu. Gerçekten de Türkiye tek vücut olması için başkanlık sisteminin gelmesi şarttır. 
Toplum buna ne kadar hazır; Ak Parti olarak toplumu buna ne kadar hazırlayabildiniz?
Toplum liderine inanıyor ve güveniyor. Bu başkanlık sistemi 2-3 yıldan bu yana konuşuluyor. Bence artık anlamayan da kalmamıştır. Belki art niyetli insanlar çıkıp başkanlık diktatörlüktür diyebilir. O zaman başkanlık diktatörlükse; dünyanın demokrasi beşiği ABD, AB ülkeleri ve Rusya başkanlıkla yönetilmiyor mu? Dünyanın en güçlü ülkeleri neden başkanlıkla yönetiliyor. Ama bize gelince aman olmasın. Başkanlık sisteminin gelmesiyle kalkınma ve refah da gelecek.
Son olarak sizin şahsınızda Şanlıurfa Olay gazetesi ekibine Hilvan’ın sorunlarına eğildiği için teşekkür ediyorum…

ysd yatay

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!