Aziz Budak/ Şanlıurfa’nın Akçakale İlçesi Öğretmenevi Konferans salonunda yapılan seminerde Liseli öğrencilere Gazetecilik mesleği ve gazeteciliğin hangi zor şartlarda yapıldığını anlatan, Gazeteci ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Celal Çiftçi, Şafak Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ömer Faruk Ayhan, Akçakale’de görev yapan gazeteciler Mehmet Dikeç ile İbrahim Halil Arslan Bu mesleğe gönül vermek isteyen insanların bu zor şartları bilmesi gerektiğini belirttiler.
Seminere Katılan Şanlıurfa Büyük Şehir belediye başkanı Nihat Çiftçi yaptığı konuşmada; “Bir ülkenin yönetiminde erkler, güçler vardır. Yasama, yürütme, yargı. Daha sonra otoritelerin kabul ettiği dördüncü güç’te medyadır. Bu güçleri kullanırken, Şimdi biz belediye başkanı olarak yürütmeyi kullanıyoruz. Bizim çok objektif çok adil toplumun kamu yararına, kamu için çalışan bir yaklaşımla olaya bakmamız lazım. Biz bu hizmeti yaparken, tabi ki medyada bizleri gözetlemek, denetlemek aksayan hizmetleri bizlere aktarmak için vardır. Kardeşlerimin belirttiği gibi gözümüz, sesimiz kulağımız olacak” dedi.
Gazeteci ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Celal Çiftçi yaptığı konuşmada; “1961 Anayasasında gazeteciler lehine yer alan hükümlerden sonra "Çalışan gazeteciler bayramı" olarak kabul edilen fakat 12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra bu hakların bir kısmının geri alınması üzerine " 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü" olarak değiştirilmiştir. Bu bölgede gazetecilik yapmak çok zor olduğunu, meslektaşlarımızın çok zor şartlar altında gazetecilik yaptıkları bir yandan ekonomi ile bir yandan ise terör ve feodal yapı gibi unsurlara karşı habercilik yapmak gerçekten yürek isteyen bir iş ve kutsal meslek dalıdır. Şanlıurfa gibi bir şehirde bir haber yaptığında Urfa’nın yarısı akraba diğer yarısı ise kirven oluyor.” Dedi.
Gazeteci ve Yazarlar Cemiyet Başkanı Çiftçi, Geçmişte teknoloji yoktu beyin vardı, şimdi ise teknoloji var haber üretecek beyinler olmadığını görüyorum, bu tablo demek oluyor ki mesleğimizin gün geçtikte itibarsızlaştığını yetmiyormuş gibi de asıl gazetecilik yapanların ekonomi ve mahalle baskılarından dolayı gazeteciliği bırakmak zorunda kaldıklarını da görüyoruz.
Çiftçi, “Tabloya baktığımız zaman basın sektörünün holding, siyaset, tarikat, cemaat ve rantçılar eline geçtiğini görmekteyiz. Asıl bizim mesleğin halkın gözü, kulağı, ayağı konumunda olması gerekirken halkın olmadığı taraflı bir medya ile karşı karşıyayız.”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.