Faruk Çelik; Toprakla suyu buluşturmak zorundayız

Şemsettin Kaya/Şanlıurfa OLAY-ANKARA

 Bakan Faruk Çelik,Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndaki yeni dönem ,Türkiye’nin Tarım ve Hayvancılık politikaları ile ilgili geldiği son durum ve Tarım Bakanlığı’nın politikasındaki köklü değişiklikler  hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Bakan Faruk Çelik,”Dünya’da yaklaşık 800 milyon insan açlıkla karşı karşıyadır.Yine 1.2 milyar insanda gıda temini tehlikesi ile karşı karşıyadır.Maalesef ülkemizde bu durumdan nasibini aldı ve  daha önce dünya ülkeleri arasında Türkiye ,Tarımda kendi kendine yeten bir ülke konumunda iken,geçmişte ve günümüzde uygulanan bazı tarım politikaları yüzünden ve tarım arazilerinin imara açılmasından dolayı  Türkiye’de bu sorunla burun buruna gelmiştir” dedi.

 Çelik,Türkiye’nin 78.5 milyon hektar arazisi bulunduğunu,tarım arazisi olarak da 28 milyon hektardan 24 milyon hektarının tarıma elverişli arazi olduğunu ve 14.6 milyon hektarın da su alanı olarak tanımlandığını söyledi.

Bakan Çelik,“Her yıl 100 bin metre karelik alan tarım dışı kalırken, 4 milyon hektar tarım arazisi de  maalesef kullanım dışıdır.Bu alanların tekrar tarıma kazandırılması yönünde radikal kararlar alarak bu alanları köylümüzün hizmetlerine sunacağız” ifadelerini kullandı.

Toprağın korunması gerektiğinin altını çizen Çelik “Toprakla suyu buluşturmak zorundayız.Aksi halde GDO’lu yiyecekler ile neslin ifsadı kaçınılmaz hale gelir ve nesil marazi bir toplum haline dönüşür” dedi.

Neslin ifsadının önlenebilmesi için Türkiye’nin “Organik Tarım” politikasında da radikal değişikliğe gitmesinin şart olduğunun  da altını çizen Çelik,Türkiye gibi ekolojisi organik tarıma uygun bir ülkenin mutlaka organik tarıma gereken önemi vermesi gerekiyor.Dünya hızla organik tarıma yönelirken,Türkiye’nin de bu konuda gerekli adımları atması elzemdir” diye konuştu.

Bakan Faruk Çelik,İthal girdiler ve dışarıdan alınan gübrelerin Türkiye ekonomisine de büyük yük bindirdiğini ve bu konuda da Türkiye’nin biran önce bu konu üzerinde kafa yorması gerektiğinin de önemini vurguladı.

Bakan Faruk Çelik,tarım alanlarının korunması  ve verimliliğin arttırılması konusunda da  bir çok önemli radikal kararların alınacağını ve bu konuda nitelikli ve bilimsel tarımın yapılabilmesi için de eğitim seferlerinin başlatılacağını belirtti.

 Bakan Çelik, “Üretim maliyetinin düşürülmesi ve rekabet konularındaki sorunların ortadan kaldırılması için de bir dizi reformlar yapacağız. Köylü olmak güzel ama köylüye kız vermiyoruz,köye de gitmiyoruz.Böyle bir çelişki içerisinde ve ikilem ile de karşı karşıyayız.Gerçekleştireceğimiz yeni tarım politikaları ile şehir merkezlerindeki nüfus yoğunluğunun köylere doğru olmasını sağlayacağız” dedi.

 Bakan Faruk Çelik,Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin Tarım ve Hayvancılığın merkezi konumunda olması sebebiyle öncelikli  olarak terörün durdurulmasının  şart olduğunu  ve daha sonra da bu bölgedeki tarım ve hayvancılık işi ile uğraşan üreticilere gerekli desteğin  verilmesi gerektiğinin önemine vurgu yaptı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik,Hayvancılık sektörü ve kırmızı et konusunda da önemli açıklamalarda bulundu.Bakan Çelik,”Türkiye’deki kırmızı et stokları yeterli ancak ülkede refah düzeyi arttıkça et tüketimi de artıyor.Hayvancılık alanında 1 milyon 500 binin üzerinde işletme olmasını rağmen,bu işletmelerin sayısının artması için besicilerin önünü açacağız ve her türlü desteği vereceğiz” dedi.

Bakan Çelik, “Tarımsal desteklerde 1 Ocak 2017 itibariyle “Havza bazlı Destekleme Modeline gececeğiz.Bakanlık olarak tarım destekleri içerisinde yüzde 30 paya sahip olan hayvancılık desteklerinde de radikal değişiklikler yapacağız.Mevcut uygulamada 57 kalemde verilen destek sayısı azaltılacak.En fazla 10 destek kalemi olacak ve  destekler daha etkin kullandırılacak ve daha önce  hayvancılık destekleri üretici örgütleri üzerinden  verilen destekler doğrudan  çiftçiye ödenecek” ifadelerini kullandı.

Bakan Çelik,ithalat politikalarında da değişikliğe gidileceğini ve  son 10 yılda kırmızı et fiyatını kontrol altına almak için devreye sokulan yurt dışından ithal edilen et politikasından  zorunlu olmadığı müddetçe vazgeçeceklerini belirtti.

Çelik, bu konuda sıkıntı yaşanmaması içinde TİGEM’in,damızlık üretim ve dağıtım merkezi haline getirileceğinin altını çizdi.

Çelik, Tarım Bakanlığı’nın bugüne kadar sadece et piyasasına müdahale ettiğini ancak bundan sonra Bakanlık bünyesindeki Et ve Süt Kurumu (ESK) Başkanlığı’nın süt piyasasına da müdahalede bulunacağını ve Et ve Süt Kurumu arz fazlası sütü piyasadan çekerek süt tozuna dönüştürecek.Kurum,piyasaya doğrudan müdahale edinceye kadar,özel sektör veya kooperatifler tarafından üretilen süt tozunu alacak” dedi.

Panelin sonunda ESAM yöneticilerine teşekkür eden Bakan Faruk Çelik,bu panele katılmaktan ve dünya ve ülke gündeminin sorunlarının tartışıldığı bu nezih ortamda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti belirtti.