‘En büyük hayalim Şanlıurfa’da sanat festivali düzenlemek’

Röportaj: Mehmet Halhalli/Mutlu Güneş/

ŞANLIURFALI sanatçı, eğitimci, ressam ve heykeltıraş olan Mehmet Yücel gazetemize verdiği röportajda sanatın incelikleri, toplumun sanata bakış açısını, aynı zamanda sanat festivali ve sergilerinde Şanlıurfalı sanatçıların ve Şanlıurfa’nın tanıtımı için yaptığı ve yapacağı projeleri anlattı.

İşte o röportaj:

Biraz kendinizden ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?

İstanbul Ankara, Çanakkale, bodrum un da yer aldığı yaklaşık 82 karma sergiye çalışmalarımla katıldım. Bu karma sergilerin bazısı yarışmalı sergiler, Dicle, Niğde, Kütahya Erzurum üniversitelerinin düzenlediği sergilerde çalışmalarım yer aldı. Şimdiye kadar resim yarışmalarından 4 ödül aldım. Sanatçı kimliğimden dolayı her ay bir sergi düzenliyorum. Bazen de resim çalıştaylarına sanatçı olarak davet ediliyorum. Çaycuma belediyesi, Ankara gazeteciler cemiyeti çalıştaylarında resimler yaptım. Yurt dışında 2 sergiye çalışmalarım kabul edildi. Tabiki bu yoğun bir çalışmayla gerçekleşebilecek bir durum. Günümün nerdeyse yarısı atölyemde çizimler eskizler yaparak geçiyor. Sanatla yeni tanışan gençlere de sahip oldukları bu yeteneklerini kullanmaları gerektiğini söyleye bilirim.”

TOPLUM SANAT YÖNÜNDEN BİLİNÇLENMELİ

Öncelikle sanat konusunu açar mısınız?

 Görsel Sanatlar eğitimcilerinin görevlerinden birincisi görsel faaliyetleri yürütmek. Aynı zamanda sanatla ilgili bilgileri toplamak ve toplumu bilgilendirmektir. Görevimden dolayı yaptığım işi Türkiye’de ve Dünya’da var olan görsel sanatlarla ilgili etkinlikler, sergiler, çalıştaylar ve tabiki bunları toplumu yaymak görevlerimizdendir. Sanatın topluma kazandırdığı birçok şey var aslında. Mesela Osmanlı döneminden bazı rahatsızlıkları müzikle tedavi ediliyordu. Aslında sanatın bu  özelliği tüm alanlarda var. Görsel sanatlar da resimdir, heykeldir  ve fotoğraftır yani tüm bunlar bir sanatçının iç dünyasının dışarıya olan birer yansımasıdır. Bazen yazıya dökerler, bazen resim çizerler ve zaman zamanda kille şekil yaparak anlatılar. Tüm bu nedenlerden dolayı toplumun sanat yönünden bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

ÇALIŞMALARIM İMZAMI YANSITIYOR

Bugüne kadar kaç sergi açtınız? Bu sergilere talepler oldu mu?

Bugüne kadar 4 tane kişisel sergim oldu.80 civarında karma sergiye katıldım. Bu karma sergilerin bir kısmı yarışmalı sergilerdir. Yarışmalı sergilerde bir kurum ya da bir dernek ya da bir firma resim yarışması sergiler 600 resim yarışmaya katılır ve 600 resim arasından 50 tane seçilir ve bunlar sergilenir. Her ay düzenli olarak çalışmalarım Galeri Mavist’te sergileniyor. Her ay burada farklı çalışmalar sergileniyor. Ayrıca bu sergiler İstanbul’da Ankara’da, Bodrum’da, Gaziantep’te ve Farklı şehirlerde çalışmalarımız sergileniyor. Bu sergilerin bu kadar çok yaygın olmasının sebebi ise her hafta bir çalışma yapıyorum. Öğretmenliğim var. Öğretmenliğin dışında zamanımın boş vakitlerinde tamamen sanatıma adıyorum. Tabi izleyicilerin yorumları gayet iyi, çalışmalarım beni yansıtıyor. Hani bakan kişi bu sanat eseri falan kişiye aittir diyebilmeli. Benim de çalışmalarım imzamı yansıtıyor.”

Çalışmalarınız genelde hangi tür üzerinde yoğunlaşıyor?

Çalışmalarımda moderniteyi ve gelenekseli bir arada kullanıyorum. Modern çalışmalar içerisinde bizim geleneksel kültür içerisinde yer alan sembolleri ve simgeleri kullanarak oluşturuyorum. Bizim kültürümüzde örnek olarak nazar boncuğu, dilek ağacı ya da hayat ağacı gibi binlerce yıldır birçok medeniyette sanat anlamında kullanılan sembollerdir. Bizim bölgede özellikle kullanılan dövmelerin anlamları, yine bölgemizde yaşanan gerçek hikâyelerden yola çıkarak geleneksel komları ve sembolleri deforme ederek modern bir hal kazandırmaya çalışıyorum.

İZLEYİCİYİ DÜŞÜNDÜREN ÇALIŞMALAR YAPIYORUM

Çalışmalarınıza bir isim verin dersek ne dersiniz?

Çalışmalarıma bir isim vermek kolay değil.Eğer bir isim verirseniz izleyiciyi yönlendirmiş olursunuz. Çünkü çalışmalarımda hem kübizm hem de sembolizm var. Aynı zamanda fütürizm ve konstrüktivizm var. Birçok akımı bir araya getirerek çalışma yapıyorum. Bu yüzden isim vermek çok da doğru olmaz.“Benim sanat felsefemde  izleyici bir sanat eserine baktığı zaman kendisini düşündürtmeli, izleyici de merak uyandırtmalıdır. Baktığı zaman bu bir ağaçtır ya da evdir demesi yerine o sanat eserine baktıkça içerisinde yeni yeni şeyler görmelidir. O sanat eserine belki 1 saat yada 2 saat bakmalıdır.  Ancak bu şekilde o sanat eserini algılayabilir. Benim sanat felsefem budur. İzleyiciyi düşündüren çalışmalar yapıyorum.

HER BİREY SANATLA UĞRAŞMALI

Sanatsal çalışmalarla ilgili olarak neler söylemek istersiniz?

 “Sanatın kendisi sınırsızdır ve bu yüzden konu sınırlaması yoktur, malzeme sınırlılığı yoktur. Sınırsızdan kastım şu; bazen bir ayakkabı boyası ile bir çalışma yaparsınız ya da evde atıl durumda olan kumaş parçalarını bir araya getirerek bir çalışma oluşturabilirsiniz. Bu yüzden sanat konu ve malzeme bakımından sınırsızdır. Ayrıca sanat her yaştan kesime gereklidir. Günlük yaşamda yaşadığımız sıkıntı, stres ve iş yoğunluğu ancak sanatla atılabilir. Toplumdaki her birey sanatla uğraşmalı diye düşünüyorum. Her birey bir sanatsal alanda haz duyacağı bir alanda çalışma yürütmesinde fayda vardır diye düşünüyorum, böylelikle duygu ve düşünceleri aktarabilirler.

Peki sizi etkileyen bir konu oldu mu ve bunu sanata resme dökmeyi istediğiniz oldu mu?

“Tabiki oldu. Bölgemizdeki bazı hikayeler var. Efsanedir gerçekliği var mı yok mu bilinmeyen bir türdür. Bunları sanata dökmek istiyorum. Mesela Balıklıgöl’ün oluşumu ondan sonra Hz Peygamber’in ateşe atılma olayı bunlarla ilgili kamuoyu araştırmaları sürüyor.Mesela Nuh Tufanı farklı kaynaklarda farklı şekilde anlatılıyor ama bilimsel olarak bunların gerçekliği ne kadar öğrenmek lazım. Şu anda efsanelere ve gerçekler üzerine araştırma yapıyorum. Araştırmalar sonucunda çıkan sonucu sanata aktarıyorum.”

Toplumun sanata bakış açısını değerlendirebilir misiniz?

“ İçinde yaşadığınız toplum sanat eserlerine ne kadar değer veriyor. Yerel yönetimler ve  kurumlar sanatı ne kadar önemsiyor? Tabi sanatın ön plana çıkmasında yerel yönetimlerin önemli yeri vardır. Şu anda bizim güzel projelerimiz var. Geçen ay Şanlıurfalı sanatçıları İstanbul’da tanıtmak adına hazırladığım bir proje vardı ve projeyi devam ettiriyorum. Şanlıurfa’da görsel sanatlarla ilgili çok sayıda yetenekli insanlar var. Tabi bu yetenekli insanların bir yerlerde tanıtılması gerekiyor. Tanıtım konusunda eksiklerimiz olduğunu düşünüyorum. Her ay İstanbul’da çalıştığım Galeri Mavist’te 2 yada üç Urfalının sanat eserlerini burada tanıtmaya götürüyorum. Bunu yapmamızdaki amaç Şanlıurfa’da ne kadar yetenekli sanatçıların olduğunu duyurmak istiyoruz.Örneğin geçen yıl Ankara’da Şanlıurfa tanıtım günleri düzenlendi. Keşke orada Şanlıurfa Fotoğrafçıların ya da ressamların eserleri orada sergilenseydi daha etkili olmaz mıydı diye düşünüyorum. Benim projelerimde Urfalı Sanatçıları hem galeride hem de farklı yerlerde tanıtma amacım var.

OLAĞANÜSTÜ BİR PROJE DÜŞÜNÜYORUM

En Önemli projeniz nedir?

 “29 Ekim yapmayı düşündüğümüz projede Cumhuriyet Bayramının 94.yılını ile ilgili bir proje var. 94 Sanatçı ve 94 Sanat eseri isimli bir projedir. Dünya’da ve Türkiye’de önemli değeri olan sanatçıların eserlerini toplayacağız. Bu eserlerde her sanatçıdan 2 eser alınacak. Bu toplamda 188 çalışma yapıyor. 94 çalışmayı bir galeride ya da sergi salonunda sergileyeceğiz.  Diğer 94 eseri de İstanbul’da çalıştığım galeride sergileyeceğiz.  Yurt içinden ve dışından gelecek sanatçıları 2 gün boyunca Urfa’da misafir edeceğiz ve bu etkinlik Şanlıurfa’nın tanıtımında önemli yer edineceğini düşünüyorum. Tabi projenin ikinci ayağı da var. Burada uluslararası bir sanat festival yapmayı düşünüyorum. Ululararası sanat festivalinde sadece görsel sanatlar üzerinde durmayacağım bunun yanında müzik olacak belki ses sanatçılarını çağıracağız. Bunların dışında sinema sanatçılarını çağıracağız. Bir gün sinema ayağı olacak birgün de müzik ayağı olacak. Bir günde görsel sanatlar da resim ayağı olacak. Yani böyle olağanüstü bir proje düşünüyorum.