\"Çin malları boykot edilmelidir\"

ÇİN İÇİN PARADAN ÖNEMLİ BİRŞEY YOKTUR

Özellikle son bir ay içerisinde Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygur Türkü kardeşlerimizin yaşadığı akıl almaz olaylar, insanlık onuruna aykırı bir hale gelmiştir. Canlarından, mallarından ve inançlarından alıkoyulan Müslüman Uygur Türkleri, adeta bir soykırıma maruz kalmaktadırlar. ESDER olarak bu durumu kınamamız gerektiğini, hatta kınamakla yetinmeyip Türkiye olarak kardeşlerimize gerekli desteği vermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Ne yapabiliriz ki (?) dediğinizi duyar gibiyim. Çok basit. Elimizde bu insanlı dışı durumu değiştirebilecek güçte bir kozumuz var. Türkiye olarak her yıl milyarlarca dolarlık "Çin Malı" ithalatı yapıyoruz. Sadece bu ithalat mallarından esnaf ve sanatkarlarımızın gördüğü zarar rakamla ifade edilemeyecek kadar çok. Rakamlarla ifade edilemez diyorum çünkü ’’Ucuz Çin Malı’’ ithalatı ile kepenk kapatan, evine ekmek götüremez duruma gelen esnaflarımızın yaşadıkları sosyal sıkıntılar para ile ifade edilebilecek türden değil. Üstelik bizlere verdiği bu ekonomik ve sosyal zararların yanında birde böyle canice olaylarda Müslümanlara zulüm ediyorlar. Yani, Müslümanlardan kazandıkları paraları Müslümanları yok etmek üzere kullanıyor kullanıyorlar. Bu faşist anlayışa karşı biz Müslümanlar gerektiği gibi davranmalıyız. Buradan bütün vatandaşlarımızı Çin mallarını almamaya davet ediyorum. Kapitalizmin göbeğine oturmuş Çin için paradan daha önemli bir şey yoktur. Böylesi bir ekonomik tepki materyalist anlayışla dünyayı yorumlayan Çin için ağır bir kayıp olacaktır.

AMAÇ İSLAMIN YOZLAŞTIRILMASIDIR

Hepimizin bildiği üzere, son yıllarda özellikle İslam coğrafyasında yaşanan karışıklıklar ve dünya üzerinde yaşayan Müslümanlara karşı oluşturulan baskı ortamı giderek artmaktadır. İslam coğrafyası üzerinde oynanan büyük bir oyunun parçası olan bu gelişmeler, bizleri derinden yaralamaktadır. Özellikle Ortadoğu'da başlayan bu karışıklıklar, Batı'nın "akıl almaz" desteğiyle adeta bütün dünyada yaşanır hale gelmiştir. İslamofobya adı altında ortaya konulan İslam karşıtlığı, hat safhaya çıkmıştır. Ne yazık ki, Batı'nın bu baskılarına ve içten pazarlıklarına karşı İslam Dünyası fazla direnememiş ve arzu etmediğimiz bir hâle bürünmüştür.

Batı'nın İslam karşıtı politikaları bir yana, daha vahim ve insanlık dışı olanı Doğu Türkistan'da yaşanmaktadır. Binlerce yıldır Doğu Türkistan'da yaşamlarını sürdüren Müslüman Uygur Türkleri, Komünist Çin Rejimi karşısında zulme uğramaktadırlar. Sistematik bir şekilde "soykırım"a uğrayan Müslüman Uygur Türkleri, gerek milli gerekse de dini anlayışlarından uzaklaştırılmaktadırlar. Uygur Türklerinin son bir ay içerisinde yaşadıkları şiddet insanlığa aykırı boyutlara ulaşmıştır. Her gün onlarca insanın hunharca katledilmesi ve bütün dünyanın bu gelişmelere sessiz kalması başlı başına bir çelişkidir. Gezi eylemi gibi bir olayda bile "canlı" olarak gördükleri ağaçları korumak adına eylem gerçekleştiren sözde "ileri görüşlü!" vatandaşların, bu insanlık dışı olaylar karşısında sessiz kalması tesadüf değildir.

Düşünün ki, dünyada yaşanan olumsuz olayların tamamına yakını İslam'i anlayışın hüküm sürdüğü topluluklarda yaşanmaktadır. Ya içten yaşanan karışıklıklar ya da dışarıdan yapılan müdahale ile Müslümanlara adeta eziyet edilmektedir. Çin'in en son yaptığı uygulama bunun açık bir örneğidir. Müslümanlar olarak 10 günü aşkın süredir  oruçlarımızı tutmaktayız. Türkiye diğer ülkelere göre daha şanslı bir ülke. Çok şükür ki, hiçbir sorun yaşamadan ibadetlerimizi yerine getirebiliyoruz. Ancak Müslüman Uygur Türkü kardeşlerimiz için ayın şeyi söyleyemeyeceğim. Çin'in uygulandığı asimile politikaları ile Uygur Türkü kardeşlerimiz dini gereklerini yerlerine getirememektedirler. Her yıl olduğu gibi bu yılda oruç tutmaları ve Ramazan ayı boyunca camilerde ibadet etmeleri yasaklanmıştır. Buradaki amaç, Müslümanların reddedilmesi ve İslam’ın yozlaştırılmak istenmesidir.

BATIDAN SONRA ŞİMDİ DE DOĞU!

Yıllarca İslam'a karşı tutum sergileyen Batı Medeniyetiydi. Merhum Âkif'in "tek dişi kalmış canavar" dediği medeniyet. Hâlâ karşıtlıkları devam ediyor. Ancak Doğu'nun yaptıklarını görünce, adeta "ölümü görüp sıtmaya razı olduk". Batı ile olan fikri mücadelemize devam ederken, şimdide böylesi bir vahşete maruz kaldık. Yani Batı bitti bitecek derken şimdi de Doğu sorunu ile karşı karşıya kaldık.

Bu yazı vesilesi ile mübarek Ramazan ayı içerisinde inançları dolayısıyla zulme uğrayıp şahadet makamına erişmiş olan Uygur Türkü kardeşlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor ve bütün Müslümanlara yardım etmesini niyaz ediyorum.