Biyolojik Çeşitliliği Koruma sempozyumu düzenlendi

GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü konferans salonunda gerçekleştirilen Sempozyuma Doğa Koruma Ve Milli Parklar genel Müdürü Nurettin Taş Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, Şanlıurfa Vali Yardımcısı Mehmet Keklik, Akademisyenler, Sivil Toplum Örgütleri ve Öğrencilerde katıldı. 2 gün sürecek Sempozyumda Doğa Koruma Ve Milli Parklar genel Müdürlüğünün 25 İlde yaptığı Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme projesi sonuçları açıklandı ve değerlendirmeleri yapıldı.

Sempozyumun açılışında konuşma yapan Doğa Koruma Ve Milli Parklar genel Müdürü Nurettin Taş,   Doğal yapısı fiziki ve coğrafi konumu sebebiyle Türkiye’nin Dünyada en yüksek biyolojik çeşitliliğe sahip ülkelerden biri olduğunu belirtti. Taş, “ Türkiye’de geçmişten bugüne kadar biyolojik çeşitlilik konusunda yabancı ve yerli araştırmacılar tarafından pek çok çalışma yürütülmüştür. Sahip olduğumuz biyolojik zenginliğimizin ortaya konulması ve korunması maksadıyla Orman Ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma Ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce Ulusal Biyolojik çeşitlilik envanter ve izleme projesi hazırlanmıştır. Bugüne kadar 36 ilde çalışmalar başlatılmış olup sempozyumda da sonuçları paylaşılacaktır. Şuanda ise 25 ilde bu çalışmalarda sona gelinmiştir. 2018 kadar 81 ilimizde bu çalışmalar tamamlanacak olup bu süreçte sonunda ülkemizin Biyolojik Çeşitlilik Haritası ortaya çıkarılmıştır.” Dedi.

Böylesi önemli bir sempozyumu Urfa’da gerçekleştirilmesinden büyük mutluluk duyduklarını belirten Şanlıurfa Vali Yardımcısı Mehmet Keklik ise “Hepimizin bildiği gibi 20 yüzyıl biyolojik çeşitliliğin, Doğal kaynakların ve aslında genel bir tanımıyla çevrenin çok korkunç bir şekilde tahribata uğradığı bir dönemdir. Teknolojinin hızlı bir şekilde ilerlemesi doğal kaynaklarını hızla tüketti. Artık çevre sorunları Uluslararası kamuoyunda da ciddi bir şekilde tartışılmaya başlandı. Kalkınmanın ve gelişme çevreden bağımsız bir şekilde gerçekleşemez. Türkiye biyolojik çeşitlilik anlamında çok zengin bir ülkedir. Bu düzenlenen sempozyumlar dolayısıyla sayede bir kamu bilinci oluşmaya başlandı. Alında özüne baktığımızda doğayı tahrip eden biz inanlar ve koruması gerekenler yine biz insanlardır. Artık toplumun her bir ferdi yaşadığı coğrafyada ki canlı türlerini bilmesi ve önemsemesi gerekiyor ki bizde gelecek nesillere onları aktarabilelim. Şanlıurfa ilimiz içinde olduğu bölge GAP Bölgesidir. Urfa gerçekten gizli kalmış bir hazinedir.” Şeklinde konuştu.