olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
23 Ekim, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
Ufuklar

Baro Başkan Aday Av. Murat Toprak’tan önemli açıklamalar

Baro Başkan Aday Av. Murat Toprak’tan önemli açıklamalar
Şanlıurfa Baro Başkanlık seçimlerinde aday olacağını açıklayan Av. Murat Toprak, hayalindeki baro ve işleyişi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Av.Murat Toprak, “İyi işleyen bir resmi devlet dairesi ama aynı zamanda da anonim şirket kadar esnek işleyen aktif bir kurum olması gerektiğini özellikle izah ediyorum. Yine diyorum ki bütün meslektaşlarımı ziyaretimde omurgalı bir baro, omurgadan kasıt ettiğim de tarafsız, objektif, haktan, hukuktan, adaletten, hukuk devletinden, insan haklarından, savunma mesleğinden yana çok kesin tavır alan bir baro diyorum ve baroyu da oluşturmamız gerekiyor” dedi.

Hedefindeki Şanlıurfa Barosu’nu açıklayan Baro Başkan adayı Murat Toprak, “İyi işleyen bir resmi devlet dairesi ama aynı zamanda da anonim şirket kadar esnek işleyen aktif bir kurum olması gerektiğini özellikle izah ediyorum. Yine diyorum ki bütün meslektaşlarımı ziyaretimde omurgalı bir baro, omurgadan kasıt ettiğim de tarafsız, objektif, haktan, hukuktan, adaletten, hukuk devletinden, insan haklarından, savunma mesleğinden yana çok kesin tavır alan bir baro diyorum ve baroyu da oluşturmamız gerekiyor” dedi.

Baro seçimlerine bir aydan az bir süre kaldı. Baro Başkanı Hikmet Delebe yeni dönemde başkanlık için aday olmayacağını söylemişti. Delebe’nin aday olmayacağını açıklamasından sonra başkanlık için iki isim öne çıkmıştı. Bu isimlerden birisi Murat Toprak… Ajans Urfa olarak Murat Toprak ile baro seçimlerini, adaylık sürecini, nasıl bir baro kurmak istediğini konuştuk. İşte o röportajın tamamı…

 

Sizi tanıyarak başlarsak…

 

Ben Avukat Murat Toprak, Urfalıyım. 1973 doğumluyum; ilkokul ve ortaöğretimimi Şanlıurfa’da bitirdim. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. 1995 yılından bu yana da Urfa’da avukatlık stajı, akabinde de 21-22 yıldır avukatlık yapıyorum. Baronun çeşitli komisyonlarında çalıştım. İnsan Hakları Komisyonu’nda, Basın Yayın Komisyonu’nda, Cezaevi Komisyonu’nda, Cezaevi İzleme Komisyonu’nda ve Staj Eğitim Komisyonu başkanlığı yaptım. Yine 202-2004 yılları arasında Şanlıurfa Barosu yönetim kurulu üyeliği yaptım. Urfa’da kesintisiz bir şekilde avukatlık yaptım. Urfa’da bu 22 yıllık süreç içerisinde ciddi anlamda mesleki tecrübemiz, meslek sorunlarına hâkimiyetimiz gelişti ve tecrübe kazandık. Bu 22 yıllık tecrübemizi şayet bizim avukat meslektaşlarımız ve genel kurulumuz uygun görürse 2 yılda Baro Başkanı olarak meslek örgütüne, savunma mesleğine ve avukatlara hizmet etmek üzere aday oldum.

 

 

 

Adaylığınızla ilgili kendi inisiyatifiniz miydi yoksa meslektaşlarınızdan mı bir talep geldi?

 

Tabii ki Baro Başkanlığı ve adaylığı her ne kadar bir meslek örgütünün seçimi ise de aynı zamanda seçimlerin olduğu yerde insanların ciddi anlamda tıpkı bir siyasetçi gibi de ince eleyip sık dokuması da gerekiyor. Yola çıkmadan önce baromuzun yaklaşık 10’da birine tekabül eden 75 ile 100 meslektaşım arasında kendi çapımda bir kamuoyu araştırması yaptım. Bu kamuoyu araştırması neticesinde olumlu tepkiler ve çok farklı kesimlerden bu adaylık düşüncemin kabul görmesi sonucu, Mart ayı içerisindeki çalışmam neticesinde Nisan ayında, yani 5 Nisan Dünya Avukatlar Günü’nde adaylığıma start verdim. O günden bugüne yaklaşık 6-7 aydır kesintisiz bir şekilde tüm meslektaşlarımı ziyaret ettim, nezaket ziyareti yaptım ve bu nezaket ziyaretlerinde neden aday olduğumu, seçilirsem nasıl bir baro istediklerini meslektaşlarımdan öğrenmeye çalıştım. Dolayısıyla yine diyorum, genel kurul takdir eder ve seçilirsem meslektaşlarımın istediği bir baro vizyonu çizmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

 

İzlenim edinirken, meslektaşlarınızın en çok dile getirdiği sorunlar hangileri oldu?

 

Meslektaşlarımızın çok farklı fikirleri olmakla birlikte genelinin şu görüşleri ön planda, barolar evet savunma mesleğini temsil ediyor. Baroların insan haklarını savunma, hukuk devletini savunma, demokrasiyi savunma gibi görevleri vardır, Avukatlık Kanunu’nda bu hüküm olarak mevcuttur. Yalnız baroların öncelikle meslek sorunları ve meslektaşın sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiğine, yine baroların siyasi konuları değerlendirirken dahi tarafsız ve objektif olması gerektiğini meslektaşlarım özellikle vurguladılar. Şayet ben de seçilirsem öncelikle mesleğin sorunları, savunma mesleğinin sorunlarıyla ilgileneceğim, bunun yanında siyasi görüşümüz ne olursa olsun baronun tamamını da dikkate alarak genel kanı olan şu, tarafsız olmak, objektif olmak, bağımsız olmak, tabiri caizse siyasetin kuyruğu olmamak, bir siyasi görüşün arka bahçesi olmamak, siyasi anlayış ile organik bir bağ içerisine girmemeye azami dikkat göstereceğim. Bu bütün meslektaşlarımızın ortak görüşüdür. Bu şu şekilde yorumlanmasın, biz hukuk ve siyaset bağlantısını elbet düşünüyoruz. Hukukla siyasetin bir bağlantısı var. Ama hukukçunun ve hukuk kurumunun siyasi konularda veya insan hakları ihlalleriyle veya siyasetin ve sosyal hayatın güncel konularıyla ilgilenmeleri bir hukuk kurumuna yaraşır, objektiflikte ve sağduyu da olması gerekiyor. Biz de bu çerçevede hareket edeceğiz.

 

Baroların yelpazesi çok geniş, her kesimden insanı içinde barındıran bir yapıdır. Siz mesela, sizinle aynı dünya görüşüne sahip olmayan, aynı siyasi görüşe sahip olmayan insanlardan da destek bekliyor musunuz?

 

Benim hukukçu kimliğim, avukat kimliğim ve vicdan sahibi olmam yönündeki kimliğim gerçekten baroda ön plandadır. Siz 100 avukatı tutsanız, Murat Toprak’ı sorsanız bu üç kısası söylerler. İyi bir avukattır, işi takip eden bir avukattır ve vicdan sahibi bir avukattır. Haklıya haklı, haksıza haksız der. Dolayısıyla biz şimdi bir meslek örgütünün başkanlığına aday olmamız için bizim elbette baromuzda çok farklı siyasi görüşte insanlar var. Çok farklı kesimlerden insanlar var. Bizim yönümüzde, hizmetimizde herkese yönelik olacak, herkesi düşünerek, ince eleyip sık dokuyarak hukuk örgütünü ve hukuk mesleğini yönetmeye, bu meslek örgütümüzü yönetmeye çalışacağız. Yine ben ziyaretlerimde şunu gördüm. Gerçekten bizim bu özelliklerimizden dolayı bizim baronun her kesiminden çok ciddi bir karşılığımız var. İnsanlar böyle sağduyusu olan, vicdanını ön plana alan, haklıya haklı haksıza haksız diyen hukukçulardan, avukatlardan baro temsil organlarının oluşmasını özellikle istiyorlar. Gerek baro başkanı gerek baro yönetim kurulu üyelerinin, baronun diğer organlarının bu vasıflara sahip avukatlardan oluşmasını özellikle istiyorlar.

 

Tekrar adaylık sürecinize dönersek, nasıl ilerliyor şu anda çalışmalarınız?

 

Yaklaşık 6-7 aydır adaylık startını verdikten sonra merkezdeki avukatlarımızın hemen hemen yüzde 90’ına ziyarete gittim. Gidemediğimiz yüzde 10’luk kesimde ofisini ziyaret etmişizdir kendisi müsait değildir, il dışındadır. Adli tatile denk geldi. Ülke sıkıntılı bir dönemden geçiyor, bu sıkıntılı dönemden dolayı çok fazla rahat değiliz. Sıkıntılı dönemden dolayı bizim meslektaşlarımıza zaman zaman ulaşmamız sıkıntı da oluyor çünkü yoğun bir hukuki süreç yaşanıyor. İlçeleri ziyaret ettik. İlçelerimizin hemen hemen hepsine ikişer üçer defa gittiğimiz ilçeler oldu. Ziyaret ettiğimiz tüm meslektaşlarımıza ısrarla neden baro başkan adayı olduğumuzu ifade ettik. 22 yıllık mesleki birikimimi 2 yılda baro başkanı olarak meslektaşlarıma vakfetmek istiyorum. Onlara borcumu ödemek istiyorum. Bu bir vefa borcudur. Bu meslek örgütünü sonuçta bir meslektaşımız yönetecek ise burada zamanı, kıdemi, mesleki tecrübesinin yeterli olan insanlar bunu bakacak. Bende bundan dolayı aday olduğumu meslektaşlarıma izah ediyorum. Yine baromuzun ciddi anlamda kurumsal bir yapıya ihtiyacı olduğunu ve kurumsallaşmaya ihtiyacı olduğunu, iyi işleyen bir resmi devlet dairesi ama aynı zamanda da anonim şirket kadar esnek işleyen aktif bir kurum olması gerektiğine özellikle izah ediyorum. Yine diyorum ki bütün meslektaşlarımı ziyaretimde omurgalı bir baro, omurgadan kasıt ettiğimde tarafsız, objektif, haktan, hukuktan, adaletten, hukuk devletinden, insan haklarından, savunma mesleğinden yana çok kesin tavır alan bir baro diyorum ve baroyu da oluşturmamız gerekiyor. Gerçekten hem yargının bu şekilde çalışan barolara ihtiyacı var hem ülkemizin buna ihtiyacı var hem hukuk devletinin buna ihtiyacı var. Bunu özellikle vurguluyorum. Çalışmalarımız son hızıyla devam ediyor. Yaklaşık 1 aydan az bir süre kaldı. Yavaş yavaş yönetim kurulunu, meslek örgütümüzün çatsını oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye Barolar Birliği delegelerimizi belirmeye çalışıyoruz. Disiplin Kurulu ve Denetleme Kurulu’nu belirmeye çalışıyoruz. Tabi bunları belirlerken de istişare ediyoruz. Herkesin görüşünü almaya çalışıyoruz. Yine biz yönetim kurulu üyesi olacak arkadaşlarımızın da gerçekten baroya zaman ayırabilecek, vizyonuyla vizyon katabilecek, hukuki bilgisi ile baronun önüne projeler sunabilecek ve en önemlisi de minimum gününün yarısını ayırabilecek, zamanı olan meslektaşlarımızdan seçmeye çalışıyoruz. Kaliteli ve memleketimize hizmet edecek, baroya hizmet edecek, savunma üzerinden yargıya hizmet edebilecek bir yönetim kurulu oluşturmaya çalışıyoruz.

 

Önceki başkanlar 2 yıllık bir taahhüt veriyorlardı. Siz kaç sene taahhüt vereceksiniz?

 

Benim de bir iddiam, bir sözüm var. 2 yıl diyorum, neden 2 yıl diyorum? Ben diyorum ki çalışan bir başkan için 2 yıl çok uzun bir zamandır. Gerçekten hem yıpratır hem yorar hem de ciddi anlamda avukatlıktan kendisini koparır.  Çalışmayan biri için de 12 yıl bile azdır. 2 yıl diyorum çünkü hem bizden sonra gelecek gençlerin önünü açmak gerekir hem de demokrasi aynı zamanda bir değişim ve dönüşüm rejimidir. Koltuğa yapışan insanın koltukta kalmaması gerekiyor. Biz 2 yıl iyi yönetelim, güzel şeylere imza atalım, bizden sonra gelecek arkadaşta ona biraz daha tuğla koysun. Biraz daha ileriye götürsün. Urfa Barosu’nda kimse benim karşımda aday olmazsa o zaman bu bir çim değildir bu bir görevdir. Formaliteden bir seçim yapıyoruz. Böyle bir şartım var. Hiç kimse aday olmazsa ben mecburen bir dönem daha yaparım ama ben kesinlikle bir dönem için adayım. Bir dönem için seçiliyorum. Bir dönem için hizmet edeceğim. Benim enerjim de bir dönemde ciddi anlamda tükenir. Çünkü ben avukatlık yapmayacağım diyorum. Ben cübbe giymeyeceğim diyorum. Ben sadece baroya ve meslektaşlarıma hizmet edeceğim diyorum. Benimde bir ofisim var, benimde bir müvekkilim var, benimde bir ailem var, benimde özel bir hayatım var dolayısıyla kendimi bağlıyorum. Tek şartım kimse aday olmazsa görev verilirse zaten ben bundan kaçamam.

 

Avukatlara yönelik mesajınız nedir?

 

Avukat meslektaşlarıma şu önerim, mesajım ve talebim var. Meslek örgütünüzün geleceği olan bu seçime sahip çıkın. Adaylara ve seçime gittiğiniz zaman adayları değerlendirirken bu meslek örgütünü ileri götürecek, daha kurumsallaştıracak, daha disiplinle bir meslek örgütü haline getirecek kişileri iyi belirmeye ve seçmeye çalışın. Kaygınız meslek örgütü, savunma mesleği, hukuk devleti ve dolayısıyla avukatlığın gelişimi olsun. Sivil toplum kuruluşları içinde en etkin olan baronun bu memlekete yağacağı hizmetlerin dikkate alarak tercih yapmalarını özellikle rica ediyorum. Bunun ötesindeki değerlendirmeler mesleğimize çok katkı sunmaz. Ben siyasi ayrıntıların çok dikkate alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Arkadaş ilişkilerinin, hemşeriliğin bu işte çok etkili olmaması gerektiğini düşünüyorum. Birikimiyle, vizyonuyla, mesleki tecrübesiyle, kıdemiyle kim bu makamın hakkını verecekse lütfen onu iyi tartsınlar, vicdanlarının seslerini iyi dinlesinler, iyi düşünsünler, ondan sonra karar versinler. Ama nihayetinde de kazanan baro olsun, savunma mesleği olsun, hukuk devleti olsun, ülkemizin yargısı olsun.

 

Kaynak: Gazete İpekyol

ysd yatay

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!