Suriye'de Esad Rejimi Sona Erdi: Türkiye'nin Desteğiyle Tarihi Gelişme
Suriye'de Esad Rejimi Sona Erdi: Türkiye'nin Desteğiyle Tarihi Gelişme
Dr. Furkan Hamit tarafından kaleme alınan köşe yazısında, 50 yılı aşkın süredir Beşar Esad ve ailesinin yönetiminde olan Suriye'deki rejimin sona erdiği tarihi gelişmeler ele alındı. Yazıda, Suriye'nin başkenti Şam'da başlayan olayların Esad rejiminin çöküşüne nasıl yol açtığı ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.
Haber Giriş Tarihi: 11.12.2024 14:10
Haber Güncellenme Tarihi: 11.12.2024 14:11
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Dr. Hamit, Esad ailesinin 1970’lerde başlayan iktidar döneminin Alevi mezhebine dayalı yönetim anlayışına dikkat çekerek, Esad rejiminin özellikle çoğunluğu Sünni Müslümanlardan oluşan halka yönelik zulüm politikalarını vurguladı. Bu baskılar, 2011’de başlayan iç savaşı tetikledi ve milyonlarca insanın hayatını etkiledi.
HTŞ ve Türkiye’nin Desteğiyle Esad Rejimi Yıkıldı
Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) liderliğinde, Suriye Milli Ordusu (SMO) ve diğer muhalif grupların ortak operasyonları, Esad rejiminin sona ermesini hızlandırdı. HTŞ'nin lideri Ebu Muhammed el-Colani, Türkiye'nin tam desteğiyle 10 gün içinde Şam'a girerek rejimi devirdi. Beşar Esad, Şam’dan Rusya’ya, oradan da Moskova’ya kaçtı.
Dr. Hamit'in yazısında belirttiği üzere, HTŞ başlangıçta El Nusra adıyla El Kaide’nin bir kolu olarak faaliyet gösteriyordu. Ancak 2016’da bağımsız bir yapıya dönüşen örgüt, son yıllarda Türkiye’nin desteğiyle büyük ölçüde güçlendi. Türkiye’nin öncülüğünde kurulan Suriye Milli Ordusu (SMO) ise PKK ve YPG’ye karşı düzenlediği operasyonlarla dikkat çekti ve rejimin devrilmesinde önemli bir rol oynadı.
Türkiye'nin Açıklamaları ve Bölgesel Dengeler
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü yaptığı açıklamada, "Suriye toprakları artık özgürdür ve Suriye halkı kendi geleceğine karar verecektir" ifadelerini kullandı. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da terör örgütü PKK ve YPG’nin bölgeden tamamen temizleneceğini vurguladı.
Dr. Hamit, Esad rejiminin çöküşüne İran ve Rusya’nın rejime verdiği desteği çekmesinin de katkıda bulunduğunu belirtti. Özellikle İran’ın Suriye’de Hizbullah’ı desteklemek ve İsrail ile mücadele etmek gibi farklı odaklara yönelmesi, rejimin zayıflamasına neden oldu.
Suriye’nin Geleceği ve Riskler
Dr. Furkan Hamit yazısında, Esad rejiminin sona ermesiyle birlikte Suriye’nin geleceğinin belirsiz olduğuna dikkat çekiyor. Bölgedeki farklı grupların hâkimiyet mücadelelerinin devam ettiği belirtilirken, ulusal bir hükümetin kurulmazsa Suriye’nin 3-4 parçaya bölünebileceği uyarısı yapılıyor.
Türkiye’nin desteklediği muhalif güçlerin bu süreçte kilit bir rol oynadığına vurgu yapan Hamit, Suriye’nin bağımsızlığını ve birliğini sağlaması için Türkiye’nin önemli bir partner olmaya devam edeceğini ifade ediyor. Aynı zamanda, bu süreçten en çok fayda sağlayan ülkeler arasında İsrail’in bulunduğuna dikkat çekiliyor.
Dr. Furkan Hamit'in yazısında dile getirdiği bu analiz, Suriye’deki rejim değişikliğinin uluslararası dengeler üzerindeki etkisini açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Suriye'de Esad Rejimi Sona Erdi: Türkiye'nin Desteğiyle Tarihi Gelişme
Dr. Furkan Hamit tarafından kaleme alınan köşe yazısında, 50 yılı aşkın süredir Beşar Esad ve ailesinin yönetiminde olan Suriye'deki rejimin sona erdiği tarihi gelişmeler ele alındı. Yazıda, Suriye'nin başkenti Şam'da başlayan olayların Esad rejiminin çöküşüne nasıl yol açtığı ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.
Dr. Hamit, Esad ailesinin 1970’lerde başlayan iktidar döneminin Alevi mezhebine dayalı yönetim anlayışına dikkat çekerek, Esad rejiminin özellikle çoğunluğu Sünni Müslümanlardan oluşan halka yönelik zulüm politikalarını vurguladı. Bu baskılar, 2011’de başlayan iç savaşı tetikledi ve milyonlarca insanın hayatını etkiledi.
HTŞ ve Türkiye’nin Desteğiyle Esad Rejimi Yıkıldı
Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) liderliğinde, Suriye Milli Ordusu (SMO) ve diğer muhalif grupların ortak operasyonları, Esad rejiminin sona ermesini hızlandırdı. HTŞ'nin lideri Ebu Muhammed el-Colani, Türkiye'nin tam desteğiyle 10 gün içinde Şam'a girerek rejimi devirdi. Beşar Esad, Şam’dan Rusya’ya, oradan da Moskova’ya kaçtı.
Dr. Hamit'in yazısında belirttiği üzere, HTŞ başlangıçta El Nusra adıyla El Kaide’nin bir kolu olarak faaliyet gösteriyordu. Ancak 2016’da bağımsız bir yapıya dönüşen örgüt, son yıllarda Türkiye’nin desteğiyle büyük ölçüde güçlendi. Türkiye’nin öncülüğünde kurulan Suriye Milli Ordusu (SMO) ise PKK ve YPG’ye karşı düzenlediği operasyonlarla dikkat çekti ve rejimin devrilmesinde önemli bir rol oynadı.
Türkiye'nin Açıklamaları ve Bölgesel Dengeler
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü yaptığı açıklamada, "Suriye toprakları artık özgürdür ve Suriye halkı kendi geleceğine karar verecektir" ifadelerini kullandı. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da terör örgütü PKK ve YPG’nin bölgeden tamamen temizleneceğini vurguladı.
Dr. Hamit, Esad rejiminin çöküşüne İran ve Rusya’nın rejime verdiği desteği çekmesinin de katkıda bulunduğunu belirtti. Özellikle İran’ın Suriye’de Hizbullah’ı desteklemek ve İsrail ile mücadele etmek gibi farklı odaklara yönelmesi, rejimin zayıflamasına neden oldu.
Suriye’nin Geleceği ve Riskler
Dr. Furkan Hamit yazısında, Esad rejiminin sona ermesiyle birlikte Suriye’nin geleceğinin belirsiz olduğuna dikkat çekiyor. Bölgedeki farklı grupların hâkimiyet mücadelelerinin devam ettiği belirtilirken, ulusal bir hükümetin kurulmazsa Suriye’nin 3-4 parçaya bölünebileceği uyarısı yapılıyor.
Türkiye’nin desteklediği muhalif güçlerin bu süreçte kilit bir rol oynadığına vurgu yapan Hamit, Suriye’nin bağımsızlığını ve birliğini sağlaması için Türkiye’nin önemli bir partner olmaya devam edeceğini ifade ediyor. Aynı zamanda, bu süreçten en çok fayda sağlayan ülkeler arasında İsrail’in bulunduğuna dikkat çekiliyor.
Dr. Furkan Hamit'in yazısında dile getirdiği bu analiz, Suriye’deki rejim değişikliğinin uluslararası dengeler üzerindeki etkisini açık bir şekilde ortaya koyuyor.
En Çok Okunan Haberler