Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada, suç sabit olana kadar masumiyetin esas olduğunu belirterek, hukukun verdiği her karara saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Bahçeli, kimsenin dokunulamaz olmadığını da ifade etti.
"Beşinci kol faaliyetleri zararlıdır"
Bahçeli, herkesin görev ve konumuna bakılmaksızın eşit hak ve yükümlülüklere sahip olduğunu, hukuk önünde kimsenin ayrıcalıklı olmadığını belirtti. "Suç sayılabilecek eylemler göz ardı edilirse, bu durum kamu vicdanını sarsar ve toplumun hukuki güvenliğini tehdit eder. Hukuka karşı çıkmak veya tartışmak, toplumsal huzursuzluğa ve şiddet ortamına yol açar" dedi. Bahçeli, hukuk ile demokrasi, adalet ile milli irade arasındaki çatışmayı körükleyen hareketlerin toplumsal istikrarsızlığa ve krize davetiye çıkardığını söyledi. Türk yargısına olan güvenini yineleyerek, suç sabit olana kadar masumiyetin esas olduğunu vurguladı.
Bahçeli'nin X hesabından yaptığı açıklama şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, sosyal, üniter bir hukuk devletidir. İnsan ve toplum huzuru vazgeçilmezdir. Milli dayanışma ve adalet, tüm müdahalelerin ölçütüdür. Her birey, görev ve makam farkı gözetmeksizin eşit haklara ve yükümlülüklere sahiptir. Hiç kimse ideolojik, politik ya da ekonomik üstünlükle ayrıcalık kazanamaz. Türk yargısı bağımsızdır ve tarafsızdır. Suç işleyenler yargılanmalıdır. Eğer suçların göz ardı edilmesi halinde, bu durum kamu vicdanını yaralar ve devletin güvenliğini tehdit eder. Hukuk ve adaletle ilgili her türlü eleştiri, toplumsal huzursuzluğu artırır.
"Suç kanıtlanana kadar masumiyet esastır"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na yönelik adli işlemleri sabırla karşılamak, hukukun vereceği kararlara saygı göstermek hepimizin sorumluluğudur. Hukuki bir tedbiri darbe olarak nitelendirmek, sokaklarda hak aramaya çağırmak, siyasi yozlaşmanın bir işaretidir. Kimseye dokunulamaz, ulaşılmaz ve hesap sorulamaz haklar verilmez. Hukuk ile demokrasiyi, adalet ile milli iradeyi karşı karşıya getirmek, şiddet ve krizlere yol açar. Türk yargısına olan güvenim tamdır. Mahkeme kararıyla suç sabit olana kadar masumiyet ilkesine sadık kalınmalıdır.
Türkiye’nin huzur ve refah içinde bir geleceğe adım attığı bu dönemde, iç ve dış tehditlere karşı dikkatli olmalıyız. Şiddet, insan onuruna yapılmış bir saldırıdır ve terör de bunun bir türüdür. Hem bireysel hem de toplumsal şiddetle mücadele, öncelikli hassasiyetimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin Araştırma-Strateji Geliştirme Başkanlığı'nın yürüttüğü bu alandaki çalışmalara katkı sağlayan hocalarımıza ve uzmanlara teşekkür ediyorum."