CHP’li Tanal’dan Suriyelilerin Geri Dönüşü İçin Kanun Teklifi

CHP’nin hukukçu vekili Mahmut Tanal, Suriye’de Esad rejiminin devrilip iç savaşın sona ermesi üzerine, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara tanınan “geçici koruma” statüsünün iptali için TBMM’ye kanun teklifi sundu. 

Haber Giriş Tarihi: 09.12.2024 16:07
Haber Güncellenme Tarihi: 09.12.2024 16:07
https://www.sanliurfaolay.com/

CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Suriye’de Esad rejiminin devrilip iç savaşın sona ermesinin ardından Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların geri dönüşlerini hızlandırmak amacıyla 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Geçici koruma” başlıklı 91’inci maddesinin kaldırılmasını öngören bir kanun teklifi hazırladı. 

Tanal’ın TBMM Başkanlığı’na sunduğu teklifi, Suriyelilere tanınan “geçici koruma” statüsünün sona erdirilmesini ve Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşlerinin önündeki hukuki engellerin kaldırılmasını amaçlıyor.

BAAS REJİMİ SONA ERDİ

CHP’li vekil Mahmut Tanal’ın imzasını taşıyan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin gerekçesinde, Suriye’de, 13 yılı aşan iç savaşın ardından yeni bir döneme geçildiği hatırlatılarak, “Uluslararası toplum tarafından ‘Suriye muhalefeti’ ifadesiyle adlandırılan rejim karşıtı silahlı grupların başkent Şam’a girmesiyle birlikte, 61 yıllık Baas rejimi sona ermiştir. Arap Sosyalist Baas Partisi’nin son temsilcisi konumunda olan, ‘Suriye Devlet Başkanı’ sıfatını taşıyan Beşşar Esad ise ailesiyle birlikte ülkeden kaçarak Rusya’ya sığınmıştır” ifadelerine yer verildi. 

‘GEÇİCİ KORUMA’ STATÜSÜNE DAYANAK KALMADI

Kanun teklifinin gerekçesinde, 1963 yılından bu yana Suriye’de baskı ve zulme dayalı bir yönetim anlayışı inşa eden Baas rejiminin, diğer adıyla Esad rejiminin sona ermesiyle birlikte, Türkiye’de geçici koruma altında bulunan Suriyeli sığınmacıların geri dönüşleri için artık somut bir gerekçenin kalmadığının vurgulandı. 

15 Mart 2011 tarihinde başlayan, sonraki yıllarda şiddetlenen Suriye’deki iç savaş nedeniyle yaşanan insanlık krizine karşı Türkiye’nin, uluslararası hukuka uygun olarak Suriyeli sığınmacılara geçici koruma sağladığının hatırlatıldığı gerekçede, bu korumanın “Açık sınır politikasıyla kabul”, “Geri göndermeme ilkesi”, “Temel ve acil ihtiyaçların karşılanması” gibi prensiplerle uygulandığı ifade edilerek, “Ancak Esad yönetiminin çökmesi, iç savaşın sona ermesi sonucunda, geçici koruma statüsünün uygulanmasına gerekçe oluşturan durumlar ortadan kalkmıştır” değerlendirmesi yapıldı. 

Teklifin gerekçesinin devamında şöyle denildi: “Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeli sığınmacılar için geçici koruma statüsünün hukuki dayanağı olan, 4 Nisan 2013’te TBMM’de kabul edilen, 11 Nisan 2013 tarihinde ResmiGazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 91’inci maddesi ve bu maddeye dayalı çıkarılan ‘Geçici Koruma Yönetmeliği’, artık dayanaksız kalmış, geçerliliğini yitirmiştir.Dolayısıyla ilgili maddenin yürürlükten kaldırılması, hem Türkiye’nin sosyal ve ekonomik dengelerinin korunması hem de uluslararası hukuk ilkelerine uygun bir düzenleme yapılması açısından elzemdir.” 

"TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİ GETTOLAŞMASI"

Türkiye’nin uzunca bir süredir Suriyeli sığınmacı kriziyle boğuştuğunun vurgulandığı gerekçede, “her ne kadar İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın, 28 Kasım 2024 tarihi itibariyle geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin sayısını, “2 milyon 938 bin 261” şeklindeki resmi rakamla duyursa da Türkiye’deki Suriyeli sayısının gerçekte daha yüksek rakamlı olduğunun bilindiği” belirtildi. 

Suriye iç savaşının patlak verdiği Mart 2011’den itibaren ülkemize gelmeye başlayan Suriyeli sığınmacıların, ilk etapta sınır illerindeki çadır kentlerde barındırıldığının, bir müddet sonra iktidarın “Başınızın çaresine bakın” anlamına gelen kararıyla 100 binlerce Suriyeli sığınmacının Türkiye’nin 81 iline dağılmasına yol açıldığının dile getirildiği gerekçede, şöyle devam edildi: “AKP İktidarının dünyada eşi benzeri görülmemiş bu yanlış kararının etkisiyle Türkiye’nin birçok noktası, kamuoyundaki yaygın eleştiri tabiriyle ‘Küçük Şam’a dönüşmüştür. Belli yerlerde yoğunlaşan Suriyeliler, kendi gettolarını kurmuştur. Suriyeli sığınmacı yoğunluğundan dolayı Türk vatandaşlarının kamu hizmetlerine erişiminde sıkıntı yaşanmaktadır. Suriyeli sığınmacıların etkisiyle ülkemizdeki istihdam alanları daralmış, barınma sorunu kronikleşmiştir. Entegrasyon sorunu yaşayan Suriyeliler ile Türk vatandaşları, zaman zaman karşı karşıya gelmekte ve istenmeyen hadiseler meydana gelmektedir.”

"DÖNÜŞLERİ, SURİYE’NİN YENİDEN İNŞASINA KATKI SAĞLAYACAK"

Hazırlanan söz konusu teklif ile, geçici koruma statüsü kapsamındaki uygulamaların sona erdirilerek, Suriyelilerin ülkelerine dönüş süreçlerinin hızlandırılmasının amaçlandığının kaydedildiği gerekçede, “Suriyeli sığınmacı meselesi, Türkiye açısından beka meselesi haline gelmiştir. Ülkemizin milli menfaatleri doğrultusunda Suriyelilerin, kendi topraklarına dönüşü sağlanmalıdır.Tekrar hatırlatmak gerekirse, geçici koruma statüsü, uluslararası hukuka uygun olarak, savaş ve zulüm koşulları nedeniyle verilen bir haktır. Fakat bu koşulların ortadan kalkması, bu statünün devamını hukuken ve fiilen gereksiz kılar. Türkiye, Suriyelilere yönelik misafirperverliğini ve insani yardım anlayışını büyük bir özveriyle sergilemiştir. Artık uluslararası normlara uygun bir şekilde Suriyelilerin kendi topraklarına dönmelerini sağlamak, hem Türkiye’nin menfaatine olacaktır hem de Suriye’nin yeniden inşa sürecine katkı sağlayacaktır” denildi.