Tüysüz: Hoşgörüye dayalı siyaset yapıyoruz

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Av. Ahmet Tüysüz gazetemize özel açıklamalarda bulunarak röportaj verdi. Tüysüz, siyasetten ekonomiye, sağlıktan toplumsal sorunlara kadar birçok konuya değindi. 

Haber Giriş Tarihi: 01.01.1970 02:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
https://www.sanliurfaolay.com/

İşte o röportaj:

2020 yılını geride bıraktığımız şu günlerde 2020 yılı için neler söylersiniz?

2020 yılı birçok açıdan zor bir yıl oldu hepimiz için. En önemli nedeni ise tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı ve halen ciddi oranda devam eden yeni tip Koronavirüs salgını. Maalesef hiç kimsenin beklemediği bir an da tüm dünyayı etkisi altına aldı. Koca gemiler limana çekildi, devasa uçaklar hangara çekildi, insanlar evden başını çıkaramaz, esnaf iş yapamaz oldu. Tabi bu da bize hayatta en önemli şeyin sağlık olduğunu çok net bir şekilde bir kez daha gösterdi.

Bu hastalık bizden de çok değeri aldı götürdü maalesef. Gerek il bazında gerekse ülke bazında halk tarafından sevilen sayılan birçok isim maalesef bu hastalığa yenik düştü. Ölenlere rahmet, kalanlara ise sağlıklı günler diliyorum.

Esnafın hali ise bakılması gereken bir başka önemli pencere. Çünkü bu hastalığa bağlı kısıtlamalar meydana geldi. Esnaf iş yapamaz, dükkan kirasını ödeyemez, çalışanına maaş veremez duruma düşünce insanlar haklı olarak sağlığın yanına bir de geçim sıkıntısını koydu ki bu haklı bir durum. İşte tam da burada güçlü devlet olmak ortaya çıkıyor. Eğer siz ekonomik olarak güçlü iseniz ne siz korkarsınız ne de bakmakla yükümlü olduğunuz vatandaşınız. Hani bir zamanlar meşhur bir tabir vardı; “teğet geçti” işte tam da bu cümleyi kullanır ve geçersiniz. Ama ülkenizin ekonomisi eğer ki vergilere dayalı bir sisteme entegre etmişseniz vergilerin kesildiği, ya da azaldığı bir dönemde sıkıntı çekmeniz içten bile değil.

Şunu da kaydetmeden geçemeyeceğim; birçok olumsuzluğa rağmen yaşanan güzel hadiselerde yok değildi tabi. DEVA Partisi’nin 2020 yılında kurulması bu güzelliklere en güzel örnektir.

 

Şu ana kadarki parti çalışmalarınızdan kısaca bahseder misiniz?

Elbette. Bize görev tevdi edildikten sonra, İl Kurucu Heyetimiz belirlendi ve biz bu arkadaşlarımızla beraber hummalı bir çalışmaya başladık. Öncelikle ilçe başkan adaylarımız ile birer görüşme gerçekleştirdik. Mevcutta işini en iyi yapan, iyi insan olan ve görevini layıkıyla yerine getirecek arkadaşlarımızı belirledik. Şu ana kadar merkez ilçelerimiz dahil 12 ilçe başkanımız belirlenmiş durumda. Bu ilçelerimizden de 9 tanesi ilçe 1. Olağan kongrelerini gerçekleştirdi. 1 Kasım tarihinde de Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan’ın katılımı ile 1. Olağan İl Kongremizi çok coşkulu ve güzel bir şekilde gerçekleştirdik.

Ardından il Yürütme Kurulumuzu belirledik. Her arkadaşımıza birer başkanlık vererek verilen başkanlıkla alakalı çalışmalar yapmalarını istedik. Şimdi arkadaşlarımız da kendi ekiplerini kurdular ve çalışma yol haritalarını çıkarıyorlar.

 

Alışılagelmiş siyasetten farklı bir yol izliyorsunuz. Neden?

Bu güzel ülke geçmişten bugüne kavgalarla, gürültülerle, bağrışmalarla geldi. En önemlisi de son dönemlerde yaşadığımız ötekileştirme… Buna bağlı olarak da ayrıştırma... Bizim siyaset anlayışımız nezakete dayalı, anlayışa, hoşgörüye, çok bağırmanın haklılığı getirmediğini bilmeye dayalı bir anlayış. Biz ayrıştırmadan, kimseyi ötekileştirmeden siyaset yapmaya kararlıyız. Zaten böyle bir anlayışa sahip de genç bir genel başkanımız var.

Amacımız doğruya doğru, yanlışa yanlış demek. Bir sorun varsa sorun var diye bağırmaktansa sorunun çözümünü de yanında sunmaya çalışmak. Böyle bir anlayış ile de devam edeceğiz.

Genç bir genel başkan dediniz. Peki İl ve ilçe kadrolarınız nasıl?

Ben dahil 41 kişilik il yönetimimizde daha önce siyaset yapmamış arkadaşlarımızın sayısı 29. Yaş ortalaması ise 35,9. Siyasette önceden bulunan arkadaşlarımız ise tek bir siyasi partiye mensup olmayıp geniş bir görüş mozaiğine ve siyasi yelpazeye sahip kişiler. Üstelik bu ekipte ilkokul mezunu olan da var, yüksek lisansını tamamlamış olan da. Esnaf olan da var, yüzlerce işçi çalıştıran da. Ama emin olunuz şunu çok net görüyoruz. Halkımızın teveccühü çok çok güzel. Bu da bize çok daha fazla çalışmamız gerektiğini hatırlatıyor.

Genel olarak görüştüğünüz ya da size ulaşan kişilerden ne gibi tepkiler alıyorsunuz?

Kurtarın bizi diyorlar. Kurtarın bizi ekonomik sıkıntıdan, adaletsizlikten, liyakatsizlikten, torpilden, kayırmacılıktan, ötekileştirmekten kurtarın diyorlar. Üstelik bunu söyleyen vatandaşlarımızın içerisinde şu an en az 5 tanesini sayabileceğimiz farklı siyasi parti ve görüşlere sahip kişiler. Düşünelim beraber; bir insana en zor anında ne istediğini sorarsanız size ne cevap verir? En çok ihtiyacı olan şeyi değil mi? Evet tam da böyle işte. İnsanlarımız adalete ihtiyaç duyuyor, özgürlüğe ihtiyaç duyuyor. İşte tam da biz de bu yüzden Demokrasi ve Atılım diyoruz.

Son olarak Şanlıurfalılara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Aslında çok şey var ama biz yeri geldiğinde konuşacağız. Şimdilik söyleyeceğim şu olur; lütfen bizi tanısınlar, kadrolarımızı, parti politikamızı araştırsınlar. Nasıl bir kadro ile neler yapmak istediğimizi anlasınlar ve lütfen katkı sunsunlar. Katkı sunacak herkese, her kesime kapımız ardına kadar açık. Hakaret olmadığı sürece her türlü fikre açığız, hiç kimseyi engellemeyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

Bir de en önemlisi kadınlarımız ve gençlerimiz. Özellikle onlara seslenmek istiyoruz. Bizim partimiz kadınların gücüne ve gençlerin dinamizmine çok önem veriyor. Onlar bizim yanımızda olur ise biz çok daha kısa sürede beklenenleri gerçekleştirip, düzeltilmesi gerekenleri düzeltebileceğiz. Bu nedenle lütfen bizi tanısınlar ve tanıtsınlar diyorum.