Ayhan Bilgen ile özel röportaj

Ayhan Bilgen kuruluş aşamasındaki partisinin yol haritasını, hedef seçmen kitlesini ve ekonomik destekçilerini açıkladı.

Haber Giriş Tarihi: 01.01.1970 02:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
https://www.sanliurfaolay.com/

Son dönemlerin en çok konuşulan siyasi konularında biri olan Ayhan Bilgen’in siyasi parti kurma süreci devam ediyor.  31 Mart Perşembe günü kuruluş dilekçesinin Yargıtay’a verilmesi beklenirken, merak edilen konular hakkında Ayhan Bilgen ile yönetim kurulu başkanımız Celal Çiftçi özel bir röportaj yaptı. Yaptığımız röportajda Bilgen partinin hangi aşamada olduğunu, seçime katılıp katılmayacağını, Dijital Demokrasi kavramını, hedefledikleri seçmen kitlesini ve partini ekonomik işleyişini açıkladı.

İşte Ayhan Bilgen’le yaptığımız özel röportaj:

Soru 1: Kuruluş aşamasındaki partinizin şuan içinde buluğu resmi süreci ve yol haritası hakkında bilgi verir misiniz?

Siyasi Parti kurmak bir siyasi beyandır. Başvuru yaptıktan sonra partilerin kurulmuş olması gerekir, İçtüzük ve program incelemesi Yargıtay aşamasıdır. Aksi bir durum yaşanırsa, yani Alındı Belgemizi alamazsak ve parti resmi olarak kurulmaz ise bizim bekleme lüksümüz yok, seçim zamanında bile yapılsa hızlı hareket gereken bir sürecin içerisindeyiz. Seçim takvimini gözeterek başka formüller başka çözümler var, onları tartışacağız, zaman kaybetmeden il ve ilçe örgütlerimizin kuruluş süreçlerini tamamlayacağız.

Soru 2: Merak edilen konuların başında seçim geliyor, partiniz seçime gerebilecek mi?

Seçime girebilmek için 41 il ve ilçe sayısının üçte birinde teşkilatlanma şartı var. Meclisteki yasada farklı bir değişiklik olmaz ise biz 41 il ve ilçelerin üçte birinde teşkilatlanmamızı nisan ayında tamamlayacağımızı ve mayıs ayı içerisinde partiyi büyük kongreye götürmeyi planlıyoruz.

Soru 3: Özellikle sosyal medya paylaşımlarınız ve açıklamalarınız da “Dijital Demokrasi” terimini kullanıyorsunuz, nedir bu dijital demokrasi ?

Dünyada son dönemde bu yönde hareketler gelişti, Örneğin İtalya’da Beş Yıldız hareketi gibi dijital ortamların kullanımı ile klasik geleneksel temsili demokrasiyi aşan bir katılım mekanizmasıdır.  Tıpkı sosyal medya kullanır gibi, seçmenin nabzını tutmak toplumun siyasi karar alma süreçlerinde iradesini ortaya koymak açısından son  derece önemli fırsatlardır. Sadece beş yılda bir sandığa giderek, sadece seçimde toplumun eğilimini görmek değil, her gün  her an toplumun nasıl düşündüğünü  görmek katılımcı demokrasi açısından son derece önemlidir diye düşünüyoruz, bunu için örgütlenmemize sadece resmi hukuki örgütlenme değil, bununla eş zamanlı olarak bir dijital ortamda da gerçekleştireceğiz. Özellikle siyasi partilere üye olamayan devlet memurlarının da bir ayrıma maruz kalmadan karar alma süreçlerine katılımı sağlayacağız. Partinin kararlarını alacak olan resmi olarak partiye üye olan kişilerdir. Onun dışında üye olmadan da politik fikir ve kararlarını söyleyecek olanlara üye şartı aranmayacaktır. Buda dijital demokrasi ile gerçekleşebilecektir.

Soru 4: Partinizde eski siyasilerden kimse olacak mı?

Eski isimlerden birilerinin olmasını çok tercih etmiyoruz. Çünkü Türkiye’de tamda yatay demokrasi için geçmişte siyasette yer almayan siyasetten uzak duran, siyasetin çürümesi yozlaşması ve kutuplaşmasından kaynaklı olarak siyasetin dışında durmayı tercih eden insanlara bir zemin oluşturmalıyız.  Yoksa tanınan bilinen insanlar istedikleri siyasi partilerde ifade edebiliyorlar. Biz sade vatandaşın sıradan vatandaşın ülke yönetimine katılmasını hedefliyoruz. Diğer partilerden en önemli farkımız bu olacak. Zaten boşluk bu alanda yoksa ünlü isimlerle siyaset yapmak Türkiye’nin sorunlarını çözmeye yetmiyor, çünkü toplum yeni yüzleri görmek istiyor. Güçlü tanınan şöhretli olmayan isimlerinde siyaset yapabildiği bir demokrasi istiyoruz.

Soru 5: Eski bir HDP’li vekil ve belediye başkanı olarak, HDP’den ayrılıp yeni bir siyasi oluşum içindesiniz, hedef seçmen kitleniz kimlerdir ve hedeflediğiniz oy oranı nedir?

İki seçmen kitlesinin bizim basın önündeki açıklamalarımıza ilgi gösterdiğini ve katkı sunmak yönünde arayışı olduğunu görüyoruz. Bunlardan birisi iktidar blokundan kopmuş ama muhalefete gitmeyen bir seçmen kitlesi, ikinci grupta (bu araştırmalarda yüzde beş ila yedi civarlarında olduğu var sayılan) hem iktidarı hem muhalefeti eleştiren Türkiye’de yeni bir siyaset tarzının gerekli olduğunu düşünen bir protest seçmendir. Bunlar kararsız gibi gözükse de, bir kısmı son derece kararlı, neyin olmayacağını bilen, net bir şekilde farklı bir siyasete ihtiyaç olduğunu hisseden kişilerdir. Oran olarak kesinlikle sandığa gitmem diyenlerin yada görüşüm var açıklamam diyenlerin oranını çıkardığımızda yüzde onu aşan bir seçmen kitlesi ediyor. Sonuç Türkiye’de  olarak biz yüzde yedinin üzerinde parlamentoda temsil edilebilecek bir seçmen kitlesinin kolayca ulaşılabilir hedeflenebilir olduğu kanaatindeyiz. 

Soru 6: Partinizin ekonomik desteği nereden geliyor, partinin ekonomik ihtiyaçlarını nasıl karşılıyorsunuz?

Biz kimlik siyasetini aşan bir ortak payda ortak akıl ortak vicdan siyaseti geliştirmek istiyoruz. Dolayısıyla Türkiye’de var olan siyasi kamplaşmaların dışında bir siyaset yapmak istiyoruz. Toplumun bir kesimini değil tüm kesimlerini hedefleyen bir siyaset yapacağız Kimisi bilgisiyle, kimisi çevresiyle, kimisi ekonomik imkanları ile katkı sağlayacaktır. Bizim siyasi çalışmalarımızı bloke edecek, bir müdahaleye sebebiyet verecek finans formüllerine dair bir arayışımız yok. Biz doğrudan doğruya bu çalışmalara gönül vermiş, katkı sağlayacak insanlarla çalıştık bu güne kadar, bundan sonrada böyle yürüteceğiz. Birçok çevreden insan geliyor, işte falanca ilin maliyetini biz karşılayalım, şu çalışmalarınıza destek olacağız diyor. Yani bu toplumsal bir mücadele ise bunun sahibi halktır. Dolayısı ile sadece sermeyesi olanları sözünü söyleyeceği, sadece ekonomik gücü olanların siyasette belirleyici olacağı bir siyasi çalışma yöntemi düşünmüyoruz. Bu bağlamda gelir ve giderlerimizi açıklayacak bir durumdayız. bu durumların dijital demokrasi platformunda bu konuların açık ve net olacağını herkes görecek.