Röportaj: Celal ÇİFTÇİ
Milletvekili Kaplan’a, 16 Nisan oylamasının ülkemizin ve milletimizin kaderini belirlediğinin bilincinde olduğumuzu, bundan sonra çok daha önemli bir oylamanın da 2019 seçimleri olduğunu belirterek görüşlerini aldık. Uzunca sohbetimizde Milletvekilliği dönemi de hatırlatarak yapmış olduğu çalışmalar konusunda bilgi istedik ve şimdilerde neler yaptığını, ne işlerle meşgul olduğunu sorduk. Şanlıurfa’ya hizmet sevdalısı olan Mahmut Kaplan, 2019 seçimlerinde ülkemizin ve milletimizin kaderini belirleyeceğimizi, kalbinin ise, hep Şanlıurfa’nın gelişip büyümesinden yana olduğunu söyledi.
Sizi tanımayanlar için, sizi tanıyabilir miyiz?
M. KAPLAN: Beni az çok tanıyorsunuz ancak, okuyucularımız için kısaca tekrar kendimi tanıtayım. Ben İlahiyatçı, siyaset adamı, 22. dönem Milletvekiliyim. Eğitim Yöneticiliği, Şanlıurfa Belediyesi İşletmeler ve İmar Müdürlüğü yaptım. Milletvekilliğim sırasında TBMM KİT Komisyonu Üyesi olarak görev yaptım. Evli ve 4 çocuk babasıyım.
Ülkemiz ve milletimiz için ne gerekiyorsa yapmalıyız
Milletvekilliğiniz döneminde yaptığınız çalışmalarla ilgili hatırlatmalar yapabilir misiniz?
M. KAPLAN: 22. Dönemde 4,5 yıllık Milletvekilliğim süresince eğitim, sağlık, iskân, enerji, tarım, ulaşım, sosyal, teknoloji, kültür ve turizm ile gençlik ve spor alanında Şanlıurfa'ya hizmet ettiğimi söyleyebilirim. Ben elimden geldiğince seçim bölgem Şanlıurfa ve Suruç ilçesi için çalıştım. 4,5 yıllık Milletvekilliğim döneminde bir gün olsun telefonumu kapatmadım. Meclisten uzaklaşmadım. Şanlıurfa'dan kopmadım. Meclisimizin tatile girdiği dönemlerde dahi hemşehrilerimle iç içe oldum. Telefonla sıkıntısını iletemeyen, Ankara'ya gelemeyen hemşehrilerimin sorunlarını yerinde öğrenmek için ben onlara gittim. Şanlıurfa'nın uğradığı sıkıntılarda, felaketlerde 24 saati bulmayan zaman dilimlerinde hemşehrilerimin yanında oldum. Elimden gelen gayreti her zaman gösterdim. Şimdide Şanlıurfa’mız, ülkemiz ve milletimiz için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.
Milletvekilliğiniz döneminde ‘Yılın Milletvekili de seçilmiştiniz. Bu konuda da biraz kendinizden bahseder misiniz?
M. KAPLAN: 22. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinde en çok ziyaretçi kabul eden milletvekili idim. Şahsıma çok sayıda kurum ve kuruluş tarafından 'Türkiye Sevdalıları Onur ödülü' olmak üzere 36 plaket ve ödül verildi. 3 defa 'Yılın Milletvekili' seçildim. 4,5 yıllık milletvekilliğim döneminde bir gün olsun telefonumu kapatmadım. Meclis'ten uzaklaşmadım. Şanlıurfa'dan kopmadım. Meclisimizin tatile girdiği dönemlerde dahi hemşehrilerimle iç içe oldum. Şanlıurfa'nın merkezine, ilçelerine, köylerine yaptığım ziyaretlerin ölçüsü yıllık 50 bin kilometrenin üstündedir. Telefonla sıkıntısını iletemeyen, Ankara'ya gelemeyen hemşehrilerimin sorunlarını yerinde öğrenmek için ben onlara gittim. Şanlıurfa'nın uğradığı sıkıntılarda, felaketlerde 24 saati bulmayan zaman dilimlerinde hemşehrilerimin yanında oldum. Şahsımın, ailemin ve yakınlarımın adı çirkinliklerde konuşulmadı. Çünkü biz, çirkinliklere değil, hizmete talip olduk. Temiz siyaset için içtiğim yemine hep sadık kaldım. Siyaseti çıkar için değil halkıma hizmet için yapma isteğinden dolayı çirkinlilerden uzak durdum. Kadere olan inancımdan dolayı kapalı kapılar ardında ikili ilişkiler yerine halkla iç içe olmayı ve sonuçlarını tercih ettim. Benim kimseden alıp veremediğim bir şey yok. Siyaset uzun bir yoldur, ben de AK Partinin kurucularındanım.
16 Nisan, ülkemiz ve milletimiz için, İslam âlemi için çok önemlidir
Efendim; biraz gerilere gidersek; 16 Nisan Referandumunda ne gibi çalışmalar yaptınız?
M. KAPLAN: 16 Nisan günü yapılan oylamanın ülkemizin ve milletimizin kaderini belirleyeceğinin bilincinde olarak, çevremizdeki insanlara ve her gittiğim camiada insanlara olayın önemini anlatarak mutlaka EVET oyu verilmesi gerektiği telkininde bulundum. Şimdilerde ise, yine her gittiğim yerde insanlara 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermelerini söylüyorum. Zaten 2019 seçimlerinin çok önemli olduğunu ve hükümet sistemimizde değişiklikler olacağını, artık koalisyon hükümetleri olmayacağını, her ne kadar partili Cumhurbaşkanı olacaksa da partili bir hükümet olmayacağını, senin partin, benim partim gibi kavgaların sonunun geleceğine inandığımı, onların da inanmalarını istediğimi anlatıyorum. Particiliğin sadece seçim zamanında konuşulacağını söylüyorum.
Şanlıurfalı halkımla birlikte bu yolda yürüdüm ve onlarla birlikte yoruldum
Sayın Kaplan; Milletvekilliğiniz döneminde yaptığınız en önemli hizmetleri maddeler halinde de olsa anlatabilir misiniz?
M. KAPLAN: Ben Milletvekili olsam da olmasam da benim kalbim hep Şanlıurfa’nın gelişip büyümesinden yana. Bunun için ben hiçbir zaman Şanlıurfalı hemşerilerimden ayrılmadım. Hep onların yanında oldum. Her hafta arkadaşlarla birlikte ilçeleri, köyleri ziyaret ettik. Hep onlarla olduk. Vatandaşlarımın sorunlarını dinledim. Çözüm bulmak için elimizden neler geliyorsa yapmaya çalıştık. Ben Şanlıurfalı halkımla birlikte bu yolda yürüdüm ve onlarla birlikte yoruldum.
Milletvekili olduğum dönemde Şanlıurfa için yaptığım bazı projeleri şöyle sıralayabilirim;
-Şanlıurfa’nın gündeminde olmadığı halde doğalgazın gelmesi sağlandı.
-Suruç ovası sulama Projesinin başlanması sağlandı.
-GAP Halep Demiryolu Projesi hayata geçirildi.
-Suriye sınırının mayınlardan temizlenerek organik tarım amaçlı kullanılması Projesini hayata geçirdik.
-Suriye Sınır Kapılarının (Mürşitpınar ve Akçakale) açılması ve Serbest Ticaret Merkezlerinin kurulması Projesini hazırladık.
-Engelli vatandaşlarımızı topluma kazandırma amaçlı giyim atölyesi projesini hayata geçirdik.
-Tektek dağlarının milli park statüsüne alınması Projesini ilk ben başlattım.
-Ceylanpınar göçerlerinin iskân edilmesi Projesinin öncülüğünü yaptım.
Daha birçok benzer projelerle Şanlıurfa'mıza hizmet etmeye ve hayali projeleri dile getirerek gündeme taşımaya çalıştık.
Efendim; Doğalgazdan bahsetmişken, Şanlıurfa genelinde doğalgaz kullanılma durumu nedir?
M. KAPLAN: Şanlıurfa'nın gündeminde olmamasına rağmen hayallerin ötesinde bir hizmet olan projeyi sonuçlandırarak doğalgaz getirdik. Doğalgaz sanayi için bir doping olacaktır diye düşündük. O yıllar Doğalgaz heyetini ilçelere görderdik. Kabul eden Belediyeler ile protokol imzalandı ve ilçelerine doğalgaz ulaştırıldı. Doğalgaz getirilmesi kararı 2006 yılında alında, ancah o günden günümüze halen Suruç ilçemize ve ilçeye bağlı 11 Nisan beldesine halen gelmedi. Diğer ilçelerimizin tamamına doğalgaz ulaştırıldı. Ancak sadece Hilvan ve Bozova ilçe Belediyeleri doğalgaz istemediklerine dair tutanak imzaladılar.
Doğalgaz gelmesini kabul eden ilçelerimizle ilgili 04.05.2006 yılında alınan karar şöyle idi;
“Gürgaz Şanlıurfa Doğalgaz Dağıtım ve Pazarlama Ltd. Şirketine, Şanlıurfa, Siverek, Suruç, Karaköprü ve 11 Nisan şehirlerinden oluşan dağıtım bölgesinde doğalgaz dağıtım faaliyeti yapmak üzere 30 (Otuz) yıl süreyle doğalgaz dağıtım lisansı verilmesine, 743/3 sayılı karar sına no ile 04/05/2006 tarihinde karar verilmiştir.”
Hatta; 200'den fazla ilçeye doğalgaz müjdesi veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Berat Albayrak, “Önümüzdeki iki yıl içerisinde 200'den fazla ilçeye daha doğalgaz bağlıyoruz. Doğalgaz konforundan faydalanan kişi sayısı 40 milyondan 50 milyona ulaşacak. Sadece 81 ili tamamlamayacağız. 200-250 ilçemizde yaklaşık 1 milyon aileyi 5 milyar liradan fazla yatırım yaparak doğalgaz konforuyla buluşturacağız” demişti.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) nüfusu 20 bin ve üzerinde olan ilçelere doğalgaz götürülmesi planlaması kapsamında, 2019 yılı sonuna kadar 550'nin üzerinde ilçenin doğalgaz konforuna kavuşturulması hedefleniyor.
81 ilin tamamına doğalgaz götürme hedefiyle yola çıkan EPDK, Aralık 2016'da yapılan ihaleler neticesinde Ağrı ve Tunceli illerine doğalgaz dağıtım lisansı verdi. Bununla birlikte Mart 2017'de Artvin, Hakkari, Şırnak, Yüksekova, Cizre, İdil ve Silopi doğalgaz ihaleleri gerçekleştirilirken, bu bölgelerin lisanslama işlemleri sürdürüldü. Lisans verilen Ağrı, Tunceli, Hakkari, Şırnak ve Artvin illerinde yatırımların tamamlanmasıyla, 2018 yılında 81 ilin tamamında doğalgaz kullanımına geçilmesi hedeflendi. Bunların yanı sıra 316'sı ihaleler, 172'si ise dağıtım bölgesi genişleme işlemleri kapsamında olmak üzere, toplam 488 ilçe doğalgaz dağıtım bölgeleri kapsamına alındı. Bu ilçelerin 339'unda şu anda doğalgaz kullanılabiliyor. 2019'a kadar ilave 222 ilçe ve beldeye daha doğalgaz ulaştırılacak.
Bilindiği gibi; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2016'nın sonunda onayladığı Türk Akım doğalgaz botu hattı projesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından 2017'de onaylandı. Bu gelişmenin ardından çevresel etki değerlendirme raporu onaylanan Türk Akım projesi, 4 Kasım'da Türkiye Münhasır Ekonomik Bölgesine giriş yaptı. Türkiye ve Rusya münhasır ekonomik bölgeleri arasındaki geçişin simgesi olarak deniz tabanına her iki ülkenin bayraklarının resmedildiği bir boru hattı kesiti yerleştirdi. Türkiye'nin doğalgaz dağıtım ağı da genişlemeye devam etti. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından 81 ile doğalgaz götürülmesini sağlayacak ihaleler tamamlandı.
Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle kıyaslandığında 2017'nin ilk yarısında en ucuza doğalgaz tüketen ülke konumuna geldi.
En önemlisi de, Suruç Ovası Sulama Projesini başlatmanın mutluluğunu yaşadık.
Sayın Kaplan; gördüğümüz kadarıyla geçmişte nasıl iseniz, şimdilerde de aynen çalışmalarınızı, vatandaşlara yardımcı olmayı sürdürüyorsunuz. Bu konularda da biraz sizi dinlemek isteriz. Gazetemizi ziyarete geldiğinizi duyan Iraklılar Dernek Başkanı şu an sizinle görüşebilmek, sorunlarına çözüm olmanızı istemek üzere buradalar.
M. KAPLAN: Doğrudur. Ben bir süre önce Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu Suruç ilçemize geldiler. Malumunuz; bizim Ziyaret köyünde yemek vererek, Sayın Bakanımızı Suriye ve Irak'taki farklı etnik gurupların temsilcileriyle bir araya getirdim. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'de yeni güvenlik bölgeleri oluşturmak istediklerini, Suriye ve Irak'taki durumun iyileşmesi için etkin bir şekilde rol aldıklarını söylemişti.
Bakanımız Çavuşoğlu ile birlikte Suruç'ta; gerek Suriye'den gelen, gerekse Irak'tan gelen kardeşlerimizle bir araya geldik. Araplar var, Türkmenler var Kürt kardeşlerimiz var. Ayrıca bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızdan da temsilciler vardı. Yani Şanlıurfa'da yaşayan Araplar, Türkmenler, Kürtler bizim köyde toplanmıştı. Temsilcileri de. Komşu illerden gelenler de vardı. Mesela Osmaniye'den de Türkmenler vardı, Gaziantep'ten de kardeşlerimiz vardı. Dolayısıyla hepsiyle de sohbet etme imkânı bulduk. Tabiki Suriye'deki durumun iyileşmesi için çaba sarf ediyoruz. Irak'ta tekrardan istikrarın gelmesi için çok destek veriyoruz, yoğun çaba sarf ediyoruz. İkili düzeyde ve çok taraflı platformlarda Türkiye olarak önemli bir rol oynuyoruz. İnşallah bu bölgelerde yaşayan kardeşlerimiz de bir an önce Suriye'ye dönmek istiyorlar, kendi topraklarına dönmek istiyorlar. Özellikle de YPG'nin, PKK'nın ellerinden aldıkları evlerine ve topraklarına geri dönmek istiyorlar. Bunlara tekrar sahip olmak istiyorlar. Dolayısıyla şartlar iyileştikçe kardeşlerimiz de dönecek, ama biz Türkiye Cumhuriyeti olarak, 80 milyon olarak burada savaştan ve terörden kaçan DAEŞ teröründen, YPG/PKK teröründen kaçan kardeşlerimize evimizi açtık, her türlü imkanları sağlıyoruz ve daha neler yapabiliriz bunu arayışı içinde olduk. Cumhurbaşkanımızdan Başbakanımıza, Dışişleri Bakanımıza kadar hükümetimiz nasıl mülteci kardeşlerimizin huzuru ve yeniden huzur içinde evlerine dönmelerini arzuluyor ve gerekli çalışmaları yapıyorlarsa, ben de Mahmut Kaplan olarak, bölgenin sevilen, tanınan biri olarak elimden gelen halen yapıyorum. Onlardan da kopmuş değilim. Onun için şu an Iraklılar Şanlıurfa’da sizin gazetede olduğumu öğrenmiş ve buraya gelmişler. Sizinle sohbetimizin ardından tabiî ki onların da taleplerini dinleyeceğim ve elimden geleni her zamanki gibi yapmaya gayret edeceğim.
Sayın Kaplan; 26.10.2014 yılında Türkiye, IŞİD teröründen kaçan 200 bini aşkın Kobanili'ye kapısını açarken, devlet imkânları seferber edilmişti. Suruç'ta Bölge halkı da gelen misafirlere kucak açarak devletin yükünü hafifletiyor zaten. Bölgenin önde gelen kanaat önderleri de büyük bir sorumluluk aldı. Bunlardan biri de sizdiniz. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un övgü ile bahsettiği Mahmut Kaplan, o günleri düşünerek neler söylemek ister?
M. KAPLAN: Kobani-Rakka arasındaki köylerden 3 bine yakın Kürt kökenli Suriyeli mülteci gelmişti. Bildiğiniz gibi; Suruç bölgesinde Şıh Müslüm'ün türbesinin bulunduğu Ziyaret Köyündenim. O sıralar 5 bine yakın Kobanili'yi köylere yerleştirdik. Bir kısmı Urfa'da bir kısmı Suruç bölgesinde. Görev bölümü yaptık. O zaman 2 bin 748 kişiyi yerleştirdik. Bunlar akrabalarımız. O anda 40-50 kişi aynı evde kalanlar da vardı. Akraba dayanışması ile çözüm üretiyoruz. Bin 600 kadar kişiye de yardım ediyoruz.
Bizim ailemiz Hz. Hüseyin'in soyundan, Seyit olduğumuz için zekat, sadaka haram. Bizlere dostlar yardım ediyor. AFAD'dan yardım alabiliriz ama başkalarından zekât almıyoruz. Gelenlerin içinde doktor, mühendis birçok meslek sahibi var. Çocuklarını, namusunu kurtarmak için kaçıp gelmek zorunda kaldılar. Birçoğu da ülkelerinde huzur olunca hemen dönmek istiyor.
Efendim; son olarak neler söylemek istersiniz?
M. KAPLAN: Her hafta sonu Şanlıurfa'ya geliyorum. Taziye ziyaretleri, köy ve esnaf ziyaretlerinde bulunuyorum. Milletvekili olmadığım halde Şanlıurfa için yapılacak projeleri takip ediyorum. Ankara'daki ofisim her zaman kalabalık.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili olduğum dönemde hizmet ve yatırımdan mahrum bırakılmış Şanlıurfa'mızın birikmiş sorunlarını çözmek için gayret gösterdim.
(ÖNEMLİ NOT: Sayın Mahmut Kaplan bahsetmese de, bizler sizlere bir hatırlatmada bulunmak isteriz. Sayın kaplan Şanlıurfa’nın tanınmış ailelerinden Şeyhanlılar aşireti lideri ve Seyyid soyundandır. Bu günlerde Suriye ve Iraklılar hatta geniş bir bölgede yaşayan Araplar ve Kürtlerden birer temsilcinin kendisine Haşimilerin Emiri olduğuna dair belge getireceklerini, yine Oğuz Beylerinin
Mahmut KAPLAN kimdir?:
İlahiyatçı, Siyaset Adamı, Milletvekili. 1 Ocak 1947, Şanlıurfa doğumlu. Baba adı Bozan, anne adı Üveyş’tir. İsim benzerliği olan Prof. Dr. Mahmut Kaplan (Edebiyatçı) ile akrabadır. Şanlıurfa Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu.
Eğitim Yöneticiliği, Şanlıurfa Belediyesi İşletmeler ve İmar Müdürlüğü yaptı. 1989’da Şanlıurfa Belediye Başkan Adayı oldu. Hür Basın Birliği Onur Üyesidir. Çok sayıda kuruluştan çeşitli ödüller, teşekkür ve şükran plaketleri aldı.
Ailesi; Hz. Hüseyin'in soyundan ve Şanlıurfa’nın tanınmış Şeyhanlılar aşireti lideri.
22. dönem Şanlıurfa Milletvekili seçilerek TBMM KİT Komisyonu Üyesi olarak görev yapmıştır.
Mahmut Kaplan, Evli ve 4 çocuk babasıdır.