Şanlıurfa’nın vazgeçilmez baharatı olarak bilinen ve tüm dünyada adından söz ettiren hatta savaş döneminde bile esprili yaklaşımlara konu olan isot kurutma dönemi Urfa genelinde başladı. Üretici dertli tüketici dertli.
Üreticilerin özellikle son yaşanan ekonomik gelişmelerin ardından düşük fiyattan satış yapmak zorunda kaldıklarını ve alınan fiyatın gelecek yıllara yönelik yetersiz olduğuna dikkat çekerken tüketiciler ise geçen yıla oranla fiyatı neredeyse yüzde 400 oranında artış gösteren isotu bu yıl her yıl olduğu gibi onlarca kilo olarak çıkartmalarına olanak sağlamadığını belirttiler.
Merdiven Altı Üretimlere Dikkat!
İsot Üreticilerinin yanı sıra yaz mevsiminde isot kurutma ve baharata çevirmeyi kendilerine sektör haline getiren Mehmet Altun, özellikle merdiven altı üretimlerin halk sağlığını tehdit ettiğini ve belediyelerin bu konuda sağlıksız üretim yapan kişilere engel olması gerektiğinin altını çizdi.
Altun, isotun sağlıksız ortamlarda hazırlanmasının halk sağlığını büyük oranda tehdit ettiğine dikkat çekerek; “Aflatoksinler özellikle Antep fıstığı, yerfıstığı, badem, fındık gibi sert kabuklu ile kuru incir gibi kurutulmuş meyvelerde, buğday, arpa, pirinç gibi tahıllarda, mısırda, kırmızıbiber gibi baharatlarda bulunur.
Özellikle merdiven altı olarak tabir edilen korsan üretimlerin olduğu sağlıksız ortamlarda yapılan isotların halk sağlığına olumsuz etkileri bilinmektedir. Halkımız isot alırken üretim aşamasından paketleme aşamasına kadar şeffaf olan ehliyetli kişilerden isot almalarını öneriyoruz.”
Bizler ekiplerimiz ile saha sağlıklı ve hijyenik ortamlarda üretim yapıyoruz. İsot bizim her şeyimiz ve bizler Urfalılar olarak isottan vazgeçemeyiz. Bu nedenle daha sağlıklı isot üretiminin yapıldığı yerlerden isot alınmasını tavsiye ediyoruz.
Öte yandan Urfa genelinde dünyanın en tatlı acısının hazırlanışı birçok alanda ev hanımlarının kendi evlerinde yapımıyla sürüyor. Özenle alınan isotlar tek tek ellerle temizlenip dam üzerine serildikten sonra kurutulup baharat haline getiriliyor.