Bir masal şehrinden geçtim
Ceplerime efsaneler doldurdum
Bir nasuh tövbe Âdem’den
Bir gül İbrahim’den
Eyüp’ten çile, Şuayip’ten öğüt aldım
Musa’yı gördüm Tektek’lerde
İsa’nın duasından muska astım boynuma
Bir şehirden geçtim Cibril ateşi gül eyliyordu.
Bir şehirden geçtim kervanlar Hicaz’a Gül taşıyordu.
Bir şehirden geçtim
Semasında ezanlar, segâh
Ömer’in ordularına namazgâh
Selahaddin’ e kışla
Kudüs’e açılan kapı
İdris’ten kalan bu yapı
Bir şehirden geçtim
Ben kendimden geçtim.
Kabaltılarından zaman akıyor
Duvarlardan zakkum çiçekleri bakıyor.
Kaleden, kral kızından
Hızmalıdan, Halepliden
Anzılha’dan
Bir şehirden geçtim
Her şeyin türküsü, her türkünün bir hikâyesi vardı.
Bir şehirden geçtim
Sokakları şiir işlemeli
Evleri cennet bahçesi
Avlusunda su sesi
Asmasında kuş sesi
Bir şehirden geçtim
Kuşları köşkte yaşar
Bir şehir ki
Nabi’nin Ruhası, Dede Osmanın nefesi
Bir şehirden geçtim
Medine’ye eş
Kudüs’e kardeş
Tarihe güneş
Tarihten daha tarih
Onda masaldı tarih
Bir şehirden geçtim
Ben kendimden geçtim…
Bekir Urfalı