Özgür Eğitim

Eğitim,  tüm insanları eşit bireyler haline getirmesi açısından çok önemli bir olgu.  Bu yüzden eğitilen her birey bu olgunun en nitelikli hali ile donatılmalıdır.   Nitelikli bir eğitim almak her insanın en önemli hakkıdır. Kişisel geleceğimizi konforlu bir halde inşa etmemizin en temel yolu olan eğitim sadece kişisel bir gelecek meselesinden öte dünyamızın her türlü geleceğini de ilgilendirmektedir.

İnsanın insan olma süreci onun diğer insanlarla bir arada olmasıyla başladı. Bu süreç bireyin kendi güdüleriyle hareket etme reflekslerini söndürürken kanunları olan toplumsal bir varlık haline dönüştürdü onu. Toplum olma insanlaşma sürecinin belki de en önemli evresidir.  Bu dönüşüm bugün medeniyet dediğimiz olguyu ortaya çıkarmış olsa da insanoğlunu tarihsel yanılgıları olan bir varlık haline de dönüştürdü.

Bugün temel problem olarak ele aldığımız birçok sorun bu yanılgılar sonucunda ortaya çıktı. İnsan insanın kurdu haline bu yanılgılar yüzünden dönüştü. İnsan bu yanılgılar yüzünden zayıflığı, güçsüzlüğü yok etmek yerine zayıfı, güçsüzü yok etmeyi öğrendi. Bu yanılgılar sayesinde her insanın rahatlıkla içebileceği temiz su kaynakları sadece insanlığın bir kısmına ait oldu. Bu yanılgılar yüzünden bugün hala açlıktan ölen insanlar var. Bu yanılgılar yüzünden havamız kirleniyor, denizlerimiz, okyanuslarımız hızla yok oluyor; Mariana Çukuru'n da bile plastik atıklara rastlıyoruz.  Bu yanılgılar hala bugün birbirimizi en ilkel şekilde öldürmeye yöneltiyor. Bu yanılgılar cinsiyet eşitsizliğinin sebebi. Bu yanılgılar insanoğlunun en kısa sürede çözmeye çalıştığı en önemli küresel sorunların ana kaynağıdır. İşte bu yüzden tarihsel yanılgılarından insanı kurtaracak nitelikli bir eğitim her insanın en temel hakkının yanı sıra insanoğlunun kurtulması için en zaruri ihtiyaçtır. 

Özgürlüğü en basit tanımı ile bir yapma-etme serbestisi olarak ele alacak olsak bile özgürlük aslında insanın düşüncesini etki altına alan yanılgılardan, ön yargılardan kurtulmasıyla gerçekleşir.  Dünyamızı ancak ve ancak özgür bireyler kurtaracaktır. Topluluk halinde yaşayan fakat tek tek bir birey olduğunun bilincinde olan; şairin enfes dizlerindeki gibi "  Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine," bir insanlık anlayışıdır bizi kurtaracak olan.

Bu anlayış ise nitelikli bir eğitimle gerçekleşecektir. Bu eğitim; sorgulayan, araştıran, öğrenmeyi öğreten, öğrendikleri arasında ilişki kurmasını beceren,  öğrendiklerini yeni bilgiler edinmede kullanan, öğrendikçe özgürleşen özgürleştikçe öğrenen, bireyler yetiştirmeyi hedefler. Merkezinde felsefenin yer aldığı bu eğitim insan yaşamanın sevmek, düşünmek ve öğrenmekle mümkün olacağını öğretir.

Bu bağlamda başta Amerika olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde daha anasınıfından itibaren çocuklara felsefe yapmayı öğrenmeleri için dersler veriliyor. Bu dersler felsefe tarihi dersleri değil, yani geçmişte ve günümüzde felsefecilerin yaptıkları felsefenin tekrar edilmesi şeklinde değil. Bu anlayış; çocukların köreltilmemiş yaratıcılık duygularının çok yönlü düşünebilen, sorgulayan bir akılla ve doğayı, insanları sevecek bir vicdanla harmanlamayı amaçlamaktadır.

Felsefe eğitimi uygulanabilirliği kolay ve dünyanın en ucuz eğitimidir. Şatafatlı binalara, pahalı araç gereçlere ihtiyacı yoktur. Sadece sistemli ve farklı düşünebilen, öğrencisinin fikirlerindeki küçük nüansları yakalayacak ve onları daha geniş bir şekilde düşünebilmeleri için tekrar öğrencilerine yöneltebilecek, entelektüel öğretmenlere ihtiyacımız var.

Bu anlayış Türkiye’de başta büyük şehirlerimiz olmak üzere yavaş yavaş gelişiyor. Urfa’da gelişmesi içinde çabalıyoruz. Umarım bu çabalarımız karşılık bulur.