olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
18 Ekim, 2024, Cuma
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
olay köşe yazısı üstü

Millet-vekili seçimi ve olasılıklar…

10 Şubat 2015, Salı 08:12

Yüksek Seçim Kurulu, seçim takvimini Şubat’ın 1’inde açıkladı. Genel seçime doğru geri sayım tüm hızıyla devam ediyor. Haziran’ın 7’sinde sandıklar kurulacak millet yeni vekillerini seçecek. Bu arada Millet-Vekili olmak isteyenler ise, yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Evet; Millet-Vekili’ni seçecek seçeceğine, ama tablo nasıl olabilire bakabilmemiz ve daha iyi bir analiz ortaya koyabilmemiz için öncelikle, 12 Haziran 2011’deki tabloya bakıp ve aradan geçen 4 yılda olanları hepimiz gözlerimizi kapatıp kısa bir hafıza turu yaparsak, 7 Haziran’daki tablo olasılığını da kendimize göre ortaya koyabiliriz.

-Şimdi; 12 Haziran 2011’de halkın iradesi sandığa nasıl yansımıştı, bir bakalım. 

Toplam seçmen sayısı (Gümrükler dahil): 52 milyon 862 bin 322.

Toplam oy kullanan seçmen sayısı: 43 milyon 914 bin 948.

Toplam geçerli oy sayısı: 42 milyon 941 bin 763.

Seçime katılım oranı yüzde 83,16.

-2011’de siyasi partilere göre oy dağılımı ve milletvekili sayısına baktığımızda ise şöyle bir tablo ile karşı karşıya kalmıştık.

Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti): Yüzde 49, 83. Milletvekili sayısı: 327.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP):   Yüzde 25,98. Milletvekili sayısı: 135.

Milliyetçi Harekat Partisi (MHP): Yüzde 13.1. Milletvekili sayısı: 53.

 Bağımsızlar (Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu): Yüzde 6,57. Milletvekili sayısı: 35.

  Geriye kalan oy oranı ise, Meclise giremeyen diğer partilere gitti. Millet 2011’de böyle bir tablo ortaya koydu. Yani Millet, hiçbir partiye tek başına Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu vermedi. Başka bir değişle izledi ve 2015’i bekledi. 

  Şimdi yeni bir seçime gidiyoruz. 4 yılda gerek Türkiye’de, gerekse Dünya’da çok şey değişti, çok olay oldu.  Siyaset arenasında en önemli değişiklik ise, hiç kuşkusuz şimdinin Cumhurbaşkanı’nın Başkan olmasıydı.

 Fakat şimdinin Cumhurbaşkanı kollarını sıvadı, sarayından çıktı ve meydan meydan gezerek 400 Millet-Vekili istediğini ve ancak bu şekilde yeni bir Anayasa’nın mümkün olabileceğini beyan etti. Yani yine kendisi için bir şey istemiyor. Tıpkı daha önceki seçimlerde olduğu gibi… Hep güçlü Türkiye, hep ileri Türkiye, hep ileri demokrasi, hep halkı için istedi.

  Cumhurbaşkanımız bunları isterken, tek tek ortaya çıkmaya başlayan Millet-Vekili aday adayları kendileri için bir şey ister mi? Tabi ki hayır. Onlarda kendileri için bir şey istemiyor.

Zaten tanıtım toplantılarında hepsi söze başlarken ‘akrabalarımın, aşiretimin ve çevremin isteğiyle aday adayı oluyorum’ veya ‘Memleketimi çok seviyorum. Her şey memleketim için’ veya ‘halka hizmet hakka hizmettir’ gibi klişe ve hiçbir zaman içi dolmayan laflar sarf ediyorlar, tıpkı onlardan öncekilerin ettiği gibi…

  Evet; aday adayları yavaş yavaş ortaya çıkıyor dedik. Çıkıyor çıkmasına ama ne ilginçtir ki, hizmet aşkıyla yanıp tutuşan ve kendini memleketine adayan aday adayları, yine kimseyi şaşırtmadı ve en fazla iktidar partisinden aday adayı olmayı yeğliyor. (kulislerde dolaşan Ak Parti’ye Diyarbakır’dan 200, Urfa’dan 500, Van’dan 100 dolayında başvuru bekleniyor gibi.) 

 

Ama aday adaylığından, adaylığa terfi edebilmek hiçte kolay değil… Çok meşakkatli bir yol izlemeleri gerekiyor. Önce gardıroplarını yenilemeleri gerekiyor. Sonra yıllarca bin-bir güçlükle çalışıp kazandıkları paradan hatırı sayılır bir bütçeyi ayırmaları gerekiyor. Daha sonra kulislerde görünmeye başlayacaklar. Son olarak da liderlerin ve seçim komisyonlarının gözüne girebilmek için bin-bir takla atacaklar.

 Aday adayları tüm bu zorlukları aşıp ve şansları da yaver gittiği ve aday olduğu taktirde bu kez afişti, broşürdü, yemekti, araçtı, benzindi derken iyi bir maddi kaynak stokunu da erittikten sonra belki Millet-Vekili olarak Meclis’e girecek ve memleketine hizmet etmeye başlayacak.

 Ben gözümü kapattım ve 2015’deki tabloda; Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP) dışında muhalefette çok büyük bir oy patlaması ve Millet-Vekili sayısı  beklemiyorum. Hatta 4 yılda hiç de iyi muhalefet yapamadıkları için belki de küçük oranda oy kaybı da yaşayabilirler.

 Sanırım 7 Haziran için kilit parti HDP olacaktır. Çünkü seçime parti olarak gireceğini açıklayan HDP’nin durumu, kendisinden çok iktidar partisi Ak Parti’yi  ilgilendiriyor.

 Ak Parti en azından referanduma giderek Anayasayı değiştirmek için 330 Millet-Vekili’ne ihtiyaç duyuyor. HDP barajı aşarsa veya bağımsız adaylarla seçime girerse, Ak Parti her halükarda HDP’ye ihtiyaç duyacaktır. Eğer ki, parti olarak girer ve barajı aşamazsa işte o zaman Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi 400 Millet-Vekili çıkartma olasılığı olabilir. O zamanda ‘Recep Tayyip Erdoğan Başkanlık Sistemi’ Millet’e hayırlı ve uğurlu olur.

 

  Sevgiyle kalın.