olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
18 Ekim, 2024, Cuma
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
olay köşe yazısı üstü

KÜRESEL ÇAPTA GÖRGÜSÜZLÜK

03 Ağustos 2022, Çarşamba 11:35

Görgü:Toplumların oluşmaya başladığı andan itibaren onların bel kemiğini oluşturup ayakta tutan, gelişimine yön veren örf ve adetlerle şekil bulan, yazılı olmayıp toplumların yaşam tarzlarına ve genel yapılarına göre belli bir kalıba oturtulan kurallar ve kaideler bütünüdür.
Toplumlar da büyük tesiri olan görgü, genellikle ahlak ve nezaket kavramlarıyla birlikte bir bütünlük oluşturup, yazılı olmayıp ama toplumların hemen hemen tamamın da ortak olarak kabul edilen gerçeklerdir.

Peki bir toplum da görgünün tesiri altına neler girer?
Giyim biçimi, oturup kalkma adabı, yeme  içme adabı, genel adab-u muaşeret vb. tüm davranışları tesiri altına alıp onlara şekil verir ve yaşama sunar.
Aslın da bir toplumu nasıl yazılı olan hukuki kurallarla refahı teminat altına alınıyorsa da onu asıl ayakta tutan görgü kurallarıdır. 
Çünkü görgü yaşamın aklınıza gelebilecek her alanında varken, hukuk kuralları sadece refahı sağlamak, bir düzen oluşturmak için mevcuttur.
Görgü kuralları hukuk kuralları gibi belli bir çerçeveye oturtulmadığından etki alanı daha geniş, bir topluma şekil verme kapasitesi daha yüksektir.
Yani bir toplumun şah damarını görgü kuralları oluşturur. 
Ama günümüz de aynı zaman da muzdarip olduğumuz temel bir konu haline gelmiş maalesef.
Hatta büyük ölçü de nefislerimize ya da dünyanın genel gidişatına kanarak uymakta zorlandığımız veya kendimiz de yaptığımız değişikliklerle kendimize uydurmaya çalıştığımız bir çeşit sorun haline gelmiştir.
Mesela yemeklerimizi ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak yerine sosyal mecralarda paylaşıyoruz, toplum içerisin de giyim tarzımızla ön plana çıkıp bunlara kendi özgürlüğüm veya başkasının aşırı tutuculuğu diye kavramlar uyduruyoruz, aldığımız bir aracı bir yerden bir yere gitmek için araç olarak değil de caka satmak, fiyakalı olmak  için bir amaç olarak  ön plana çıkarıyoruz.
İhtiyaçlarımızı önem derecesine göre tedarik etmek yerine başkalarının; “ne der?” acabasına göre tedarik ediyoruz.
Mesela karnımız açken aldığımız lüks telefonlarla açlığımızın resmini çekebiliyoruz.
Kısacası orta yolu bulmak ya da ölçüyü kaçırmamak yerine hep zıt ve aykırılıklara oynuyoruz.
Zannımca ne yaptığımızı bizler de pek bilmiyoruz.

Bazen diyorum Acaba Görgüsüzlüğün bir resmî olsaydı nasıl olurdu?
Evet bu resmî görmek istiyorsak içinde boğulduğumuz kendi benliğimizi birazcık uzaktan izlemek ve üzerine derince düşünmek yeterli olacaktır.
Velhasıl Görgüsüzlük biziz biz ise görgüsüz.
Bir çok konu da öz eleştiriye açık olmamız gerektiği gibi bu konuda da açık olmamız gerekir. 
Aksi taktirde görgüsüzlüğümüze zamanla bir de pişkinliğimiz, vurdumduymazlığımız da eklenir.
Sonra gel de ayıkla pirincin taşını.

Sevgili okurlarım,
Madem içerisin de yaşadığımız toplumun birer ferdiyiz.
Toplum içerisin de kurallara uymayı sadece hukuki kurallardan ibaret saymadan görgü kurallarıyla bunu iyice yoğurmalı, refah seviyesi yüksek bir toplumla birlikte ferahlık seviyesi üst perdelere taşınmış bir toplumun oluşmasına ön ayak olmalıyız.
Aksi takdirde görgüsüz birilerinin gözlerimize soktuğu görgüsüzlüğü,toplum olarak bizim mutsuzluğumuzun teminatı olacaktır.
Saygılarım ve en derin sevgilerimle...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum