Keyfi bırakalım, işin ciddiyetini kavrayalım!

Koronavirüs hayatımızın bir parçası olduğu günden bugüne birçok alışkanlığımızı değiştirmek zorunda kaldık fakat bir henüz değiştiremediğimiz birçok alışkanlığımız var. Mesela gizli gizli taziye ya da düğün yapmaktan vazgeçmeliyiz, topluluklardan uzak durmalıyız. Kalabalık alanlardan uzak durmalıyız. Toplu yemeklerden özellikle kaçınmamız gerekiyor. Ama ne yazık ki bunlardan henüz vazgeçemedik.

Vazgeçemediğimiz için de şehrimizde koronavirüs vaka sayısı tekrar artmaya başladı. Belirtilen kurallar boşuna getirilmedi, bu kurallar belki de hayatımızı kurtaracak. Maske takmayıp, sosyal mesafeye dikkat etmediğimiz zaman nasıl bir belayla karşı karşıya kalındığını ancak yaşayınca görmenize gerek yok, çevrenizdeki örneklere bakmanız bile yetiyor.

Ben Kovid-19’u atlatan biri olarak, herkesten artık daha dikkatli olmalarını istiyorum. Çünkü o almakta güçlük çektiğiniz nefesin ne kadar önemli olduğunu o zaman anlıyorsunuz. Sevdiklerimizle aramıza biraz mesafe koymak, yeri hiçbir zaman doldurulamayacak mesafeler koymaktan çok daha iyidir. Sevdiklerinizle bugün mesafe koymazsanız, belki de bir daha o sevdiğinizi göremeyeceksiniz. Hepimiz bunun örneğini yaşamadık mı? Hepimizin illa bir sevdiği, bir yakını kovid nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Ve inanın kovide bir kez yakalanan, bir daha bu belayı yaşamamak için elinden geleni yapıyor. Ama yakalanmayanlar, olayı çok basit görüyor fakat hiç de öyle değil.

Aslında alacağımız tedbirler çok kolayken neden biz zorlaştırıyoruz? Maske-sosyal mesafe ve hijyen, bunlar hepimizin gündelik hayatta çok kolay yapabileceği şeylerken, neden bu kurallara uymamakta direniyoruz?

Çarşıya çıktığımız an görüyoruz; Maske takanların sayısı çok az, sosyal mesafe desen yok. Kendinizi düşünmüyorsanız sevdiklerinizi düşünün. Artık iş öyle bir noktaya geldi ki; Hastanelerde tedavi olma şansınız çok düşük, özel hastaneler dahil hiçbir hastanede yer yok. Kaldı ki; hastanede de olsanız, evde de olsanız o acıyı yaşayacaksınız ve inanın bu acı hiçbir acıya benzemiyor.

Bir de yetkililer cephesinden bakacak olursak; Kurumlarda da sosyal mesafe kuralı diye bir şey yok. PTT, Tapu Kadastro ve faturaların vezneleri başta olmak üzere birçok kurumda koronavirüs tedbirleri alınmıyor. Vatandaş tıklım tıklım sora bekliyor. Bu durumun da önüne geçilmesi gerekiyor. Yetkililer işi biraz daha sıkı tutmalı ve vatandaş daha fazla dikkat etmeli yoksa bu işin sonu hiç de iyi görünmüyor. Tek bir canımızı daha kaybetmemek için yapmamız gereken çok basit bir şey; Maske, sosyal mesafe ve temizlik.