© Şanlıurfa Olay 2021

ESAM, Geleneksel Çarşamba Sohbetlerinde Siyonizm ve İsrail Politikaları Görüşüldü

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Enver Arpa, ESAM Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin Geleneksel Çarşamba Sohbetlerine konuk oldu. Arpa, Siyonizm ve İsrail'in kuruluşundan bu yana yürüttüğü yayılmacı politikaları ve uyguladığı katliamlar ve soykırımlar hakkında bir konferans verdi.

Prof. Dr. Arpa, İsrail'in sapkın bir ideoloji olan Siyonizm’in bir gereği ve bu sapkın ideolojiden beslenen inançların bir parçası olarak kurulduğunu belirtti. Arpa, Gazze'deki soykırımın perde arkasında Yahudi Siyonizm’inden çok ilginç şekilde Amerika’daki protestan evanjeliklerin daha çok sahip çıktığı Hıristiyan Siyonizm’inin olduğunu ifade etti.

Arpa, İsrail’in bu katliamları sürdürmesinin ABD politikasında etkin olan Hıristiyan Siyonistlerin, sermayeyi de arkalarına alarak perde gerisinden verdiği destekten kaynaklandığını belirtti. Arpa, "Bir araştırmaya göre Amerikan halkının yüzde 20’sine yakını bu düşünceyi desteklemektedir. Diğer bir araştırmaya göre Amerikan halkı içinde 'Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurulmalıdır' şeklinde düşünenlerin oranı yüzde 64’tür. Bu oran İsrail’deki Yahudiler arasında yüzde 44 düzeyindedir. ABD’nin İsrail desteğinin arkasında Ortadoğu’ya hükmetme anlamında stratejik sebepler vardır. Ancak temel sebeplerden biri de Siyonizm düşüncesidir." dedi.

Arpa, Türkiye’de Yahudiliğe kimsenin bir düşmanlığının olmadığını, ama Siyonizm’in sapkın ideolojik bir sorun olarak görüldüğünü belirtti. Arpa, 1948’de Arap-İsrail savaşında Batılıların desteği ile Arapların yenik sayıldığını ve İsrail’in kuruluşunun gerçekleştiğini hatırlattı. Arpa, İsrail'in 1967’de işgal ettiği Filistin topraklarından hiç çekilmediğini ve Nil ile Fırat arasındaki topraklardan da vazgeçmiş olmadığını belirtti.

Prof. Dr. Arpa, Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu'nu başlatmasının nedenlerini ve sonuçlarını da değerlendirdi. Arpa, "Hamas'ın dünyaya yeterince anlatamadığı gerçek bu harekâtın kaçınılmaz hale gelmiş olmasıdır." dedi.

Arpa, İsrail'in son dönemde Mescid-i Aksa’ya yönelik dönüştürücü stratejileri uygulamaya koyduğunu ve Batı Şeria’da yeni yerleşim alanlarının kesintisiz devam ettiğini belirtti. Arpa, "Bu operasyon olmasaydı İslam ülkelerinin çoğu İsrail’i tanıyacaktı ve İsrail tamamen meşru bir güç haline gelecekti." dedi.

Arpa, Gazze Savaşı’nın dört tarafının olduğunu belirtti: Filistin/Hamas, İsrail, İslam Dünyası ve Batı. Arpa, "Hamas bu harekatla Filistin meselesini dünya gündemine tekrar etkili bir şekilde taşımıştır. ABD’deki üniversiteler bile destek veriyor. Hamas mücadelesini ve azmini ortaya koydu. İsrail ile normalleşme süreci durdurulmuş oldu." dedi.

Arpa, İsrail tarafından geçilmez denilen Demir Kubbe'nin aşıldığını ve İsrail'in önemli bir güç ve prestij kaybına uğradığını belirtti. Arpa, Batı dünyasında BM ya da AB gibi kuruluşların dünya barışına hiçbir katkı sunamayacağını, İsrail aleyhine BM kararlarının bir ülkenin vetosu ile yok sayıldığını belirtti.

Arpa, "Bir insanın kalbi hasta ise vücudu hastadır. Ortadoğu’nun ve hatta dünyanın kalbi Kudüs’tür. Yahudilerin Siyonizm’in dünyadaki olan hedefi burasıdır." dedi. Arpa, Mescid-i Aksa'nın Müslümanlar ve Hıristiyan Katolikler için değerli olduğunu belirtti. Arpa, dünyanın en kanlı katliamlarının yaşandığı Kudüs'te, Selahattin Eyyubi'nin kaleyi geri alınca beklentilere rağmen bir kişiyi bile öldürmediğini hatırlattı. Arpa, "Ferman yayınlıyor, burada kalmak isterseniz İslam devletinde gayri Müslimlerin uymak zorunda olduğu kurallara uyma şartı ile kalabilirsiniz. Aynı şeyi Fatih İstanbul’da Fatih fermanı ile yapmıştır." dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER